DEM Parti’nin Mardin’in Midyat, Kızıltepe ve Yeşilli ilçe Belediyesi eşbaşkan adaylarıyla projelerini ve hedeflerini konuştuk.
Midyat Belediye Eşbaşkan Adayı Hüda Erdem Aslan, “Eşit ve şeffaf belediyeciliği esas alacağız” derken diğer eşbaşkan adayı Hikmet Duman ise, “100 yıllık cumhuriyet tarihi boyunca Kürtler üzerinde oynanan oyunları bu seçimde boşa çıkaracağız. Midyat’ı alacağız” dedi. DEM Parti Yeşilli Belediye Eşbaşkan adayı Sami İldem de “Başaracağız” vurgusu yaptı.
Kızıltepe Belediye Eşbaşkan adayı Hamdiye Bilek de, “İlçemizde 8 yıldır kayyum politikası yürütüldü, gasp edildi. Bir enkazı ele alacağımızı da biliyoruz ama bu halk her türlü zorlukla başa çıkabilmenin yolunu bulmuştur, yine bulacaktır” dedi. Diğer aday Zeyni İpek ise, “Bizden aldıklarını geri alacağız ve değerlerimizin isimlerini en kısa sürede geri koyacağız. Bu bizim sözümüzdür” vurgusu yaptı.
Yerel seçimlere sayılı günler kaldı. Yerelde seçim çalışmalarına Kurdistan’da Newroz eşlik ederken, seçimler büyük oranda kayyum atayan devlet destekli AKP ile DEM Parti arasında geçiyor. Bu kentlerden biri de Mardin. Mardin merkezde DEM Parti’nin farkla kazanması ve kayyumu göndermesi bekleniyor. Mardin’in ilçelerinde de benzer bir durum yaşanıyor. Biz de bu kez Mardin ilçelerine gittik. DEM Parti kayyum atanan tüm ilçeleri almayı ve buna yeni ilçe belediyelerini eklemeyi hedefliyor. AKP ise bir yanda taşıma seçmen, bir yanda devlet desteği ile ağırlıkla oy satın alma politikası ile seçim çalışmalarını yürütüyor.
Halk kendini seçecek
Seçimin merak edilen ilçelerinden biri Midyat. Kürt, Arap, Süryani, Êzîdî halkının iç içe yaşadığı kent, çok kimlikli yapısıyla dikkat çekiyor. DEM Parti’nin Midyat Belediye Eşbaşkan Adayı Hüda Erdem Aslan, 1984 Midyat doğumlu. 5 yaşındayken ailesi Adana’ya göç ediyor. Evlendikten sonra Amed’e taşınıyor. Son 9 yıldır da Mardin’de yaşıyor. Amed modelini Midyat’ta hayata geçirmek gibi bir hedefleri olduğunu dile getiren Aslan, “Halkla bir araya gelip onların istek ve taleplerinden gerçekleştireceğimiz projelerimiz olacaktır. Buna yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle kadın ve çocuklar için özel projelerimiz olacak. İsimlendirmekten ziyade daha çok halkın talebi ve isteği üzerine gerçekleşecek. Eşit ve şeffaf belediyeciliği esas alacağız. Halkın eksiklerini gidermek için çalışacağız. Bizler temsilciyiz, belediyenin asıl sahipleri işçiler, emekçiler, kadınlar, çocuklar, gençler yani halkımızdır. Halk bizi değil kendini seçmiş olacak. Bizler onların ihtiyaçlarına ulaşmaları için birer aracıyız. Bu anlamda oylarına sahip çıkmaya çağırıyorum. Gerçekten bizi değil kendilerini seçmiş olacaklar.”
Midyat’ı alacağız
Midyat’ın diğer eşbaşkan adayı Hikmet Duman da 1966 Midyat doğumlu. 1990’larda mücadeleyle tanışıyor. O günden bu güne partinin belli kademelerinde yer alıyor. Midyat’ın kozmopolit bir ilçe olduğuna dikkat çeken Duman, “Burada sadece Kürtler yaşamıyor, Süryaniler, Êzidîler, Araplar ve Kürtler yaşıyor. Beni çeken buydu, Kürt siyasi hareketine de uyuyor. Bizim düşüncelerimizi onlara anlatmaktan keyif alıyorum. Çok dilli belediyeciliği biz vadediyoruz. 30 yıldır biz kazanamıyoruz. Biz her zaman iddialıyız. Sahada gördüğümüz de budur. 30 yıllık gidişatı bu dönem kıracağız. Refah Partisi aday olmasına rağmen ben Kürt’üm diyerek sistemin anlayışıyla Kürtlere yaklaşıyorlar, böl yönet anlayışıyla ama biz halkımıza şu çağrıyı yapıyoruz. 100 yıllık cumhuriyet tarihi boyunca Kürtler üzerinde oynanan oyunları bu seçimde boşa çıkaracağız. Midyat’ı alacağız” dedi.
Gelen ödenek ceplerinde!
Mardin Midyat’ın tarihi çok eskilere dayanıyor, neredeyse cumhuriyetle beraber belediye statüsünü almış bir ilçe. Midyat’ın belediye eliyle bir rant alanına dönüştürüldüğüne dikkat çeken Duman, sözlerine şöyle devam ediyor: “Yaklaşık iki kişi 30 yıldır bu süreci götürüyor ve ikisi de çok zengin kişiler. Hazineden ilçe nüfusuna göre bir ödenek geliyor. Bu ödenek normal şartlarda kullanılırsa şehrin tüm hizmetine de yetecek kadar bir miktar. Belediyeler veya belediye başkanları en az yüzde ellisini kendi ceplerine koyuyor. Takip ediyoruz, geri kalanı da yandaşlara peşkeş çekiliyor. Yani gelen ödenekten halka hizmet yok. Midyat ilçe olarak İstanbul’la eş zamanlı belediye olmuş bir ilçedir. Buna rağmen altyapı şu anda sıfır. Hala bir arıtma cihazı bile koyulmamış. Kanalizasyonlar sorunlu, yazın kokudan duramıyorsunuz. Yazın bazen bir hafta, bazen 10 gün su kesintisi yaşanıyor. Beyaz Su dediğimiz alandan pompalarla su taşınıyor. Pompalar 30-40 yıllık pompalar dolayısıyla bunlar da çalışmıyor. Çalışmayınca şehir tamamen susuz kalıyor. Halbuki Midyat yerleşim alanının sağ tarafı Dicle Nehri sol tarafı Fırat Nehri, ikisinin arasında bir yerleşim yeri olmasına rağmen susuz bırakılıyor. Gelen ödenek ve belediyenin kaynakları çarçur ediliyor. Bu bir gerçektir maalesef. Asıl halk yoksul ancak belediyeyi 30 yıldır kendi aralarında bölüşen bu kişiler zenginliğine zenginlik katmaya devam ediyor. Bizim asıl amacımız bu kaynakları halka eşit bir şekilde dağıtmak ve kente katkı sağlamak. Biz çalmayacağız.”
Yeşilli’de başaracağız…
DEM Parti Yeşilli Belediye Eşbaşkan adayı Sami İldem, 1967 Yeşilli ilçesi Alıçlı köyü doğumlu. 7 çocuk babası. 90’larda köy boşaltmaları ve tutuklamalardan dolayı Kızıltepe’de ikamet etti. Mardin’in Yeşilli ilçesi küçük bir ilçe, nüfus olarak yaklaşık 15 bin nüfusa sahip. 9 köyü var. Bütün köylerin nüfusunu Kürtler oluşturuyor. İlçe merkezinde ise Kürt ve Arap halkı birlikte yaşıyor. Sorularımızı yanıtlayan Sami İldem, “Biz seçim çalışmalarımızı 2014’te yürüttük. Yüzde 35-38 ile ikinci parti olduk. 2019’da seçime girmedik. O zaman partimiz tarafından Saadet Partisi desteklendi. Ancak bu yıl kendi partimizle seçime gideceğiz. Her yer bizim toprağımız, o şiarla yolumuza devam ediyoruz. Kendi açımdan söyleyeyim hiçbir zaman kolay yolu seçmedim, alamadığımız yerleri alacağız, aldığımız yerler zaten bizim” dedi.
Halk ne istiyor ona bakacağız
Öncelikle halkla ortaklaşmayı hedeflediklerini dile getiren İldem, sözlerine şöyle devam ediyor: “Ekolojik kadın özgürlüğü çerçevesinden gençler, çocuklar özellikle kırsalla şehir arasındaki o açığı kapatmak. Hizmet açısından o hizmeti şehirlere tıkamadan köylerin tüm fertlerinin bundan yararlanması için çalışmalar yürüteceğiz. Halkımızla beraber, özellikle şunun altını çizmek istiyorum hiçbiri kararı halkımızla ortaklaşmadan almak istemiyoruz. Bir köye hizmet götüreceksek önce ihtiyacının ne olduğunu o köy halkına soracağız. Kendi kendimize biz buraya park yapalım demeyeceğiz. Halk o alanda uygun görüyorsa yapacağız. O halk ne istiyor, belki park istemiyor, suyu yok kuyu istiyor, belki yolu yok yol istiyor, belki çocuklarına kreş istiyor biz niye onlar adına karar verelim ki. Böyle düşünüyoruz.”
Yeşilli halkına çağrı
Yeşilli’nin gelir kaynaklarına ilişkin de bilgi veren İldem, “Tarım, hayvancılık, merkez ise nakliye işiyle meşgul. Biz Yeşilli için tekstil atölyeleri de düşünüyoruz. Kooperatifler düşünüyoruz. Burası kirazıyla meşhurdur. Onu destekleyeceğiz, ağaçlar dikeceğiz. Hayvancılık için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Okuyamayan çocuklara eğitim için projeler hazırlayacağız. Özellikle anadili esas alacağız. Kürt ve Arap halkı ya da başka dildeki diğer halklarında kendi anadilinde eğitim sağlamayı hedefliyoruz. Yeşilli halkına çağrı yapıyoruz, oy vermek bizim için yeterli değildir, o oylara sahip çıkmak da önemlidir. Oy veren her kişi kendisiyle beraber oyunu koruyacak kişiyi de getirmelidir. Sistem daha önce burada oyunlar çevirdi, bu sefer bu oyunlara izin vermeyelim. Sadece Yeşilli halkına değil, duyarlı herkesi bize destek olması için ve seçim güvenliği için bize katkı sunmasını istiyoruz. Başaracağız, başaracağız, başaracağız…” dedi.
Kızıltepe: Hırsızlara karşı özsavunmamız var
Kızıltepe Belediye Eşbaşkan adayı Hamdiye Bilek, 1977 Kızıltepe doğumlu. Lise yıllarında mücadeleyle tanıştı. İki çocuğu var. 2004-2009 yılları arasında belediye meclis üyeliği yaptı. 2009’da Kürt Dilini Araştırma ve Geliştirme Derneği’nin eşbaşkanlığını yaptı. 2015 yılında HDP Hatay milletvekili adayı oldu. 2020 yılında Mezopotamya Yazarları Derneği Eşbaşkanlığı’nı yaptı. Son üç yıldır da Parti Meclisi’nde görev aldı. Sorularımızı yanıtlayan Bilek, şu vurguları yaptı: “İlçemizde 8 yıldır kayyum politikası yürütüldü, gasp edildi. Bu süreç içerisinde hiçbir şekilde hizmet yapılmamıştır. Kayyum politikası işgal politikasıdır, talan politikasıdır, hırsızlık politikasıdır. Biz oraya geçtiğimizde az çok nelerle karşılaşacağımızı az çok tahmin ediyoruz ve bir enkazı ele alacağımızı da biliyoruz. Yeni öğrendik Büyük şehirden 100 milyonluk bir kaynak aktarılmış farklı ilçelere, bütün taşınmazların satıldığını öğrendik. Yetki alanında tüm alanların yandaşlara devredildiğini ve bize hiçbir şey bırakılmadığını öğrendik. Bunun altından halkımızla birlikte kalkacağız. Nasıl bir enkazı devraldığımızı nasıl bir borç bataklığında olduğumuz açık bir şekilde halkımıza aktaracağız. Halk toplantılarıyla bunun altından nasıl kalkabileceğimiz noktasında da, kadınlarımızdan, gençlerimizden destek alacağız. Bu halk her türlü zorluğun altından kalkmayı başarabilmiştir. Her türlü zorlukla başa çıkabilmenin yolunu bulmuştur, biz tekrardan başaracağımıza inanıyoruz.”
Uğur’un heykelini tekrar dikeceğiz
Kurdistan halkının açlığa mahkum edilmek istendiğine dikkat çeken Bilek, “Mesela doğalgaz, elektrik tarifesi Kurdistan’da farklı uygulanır metropollerde farklı uygulanır. Kaçak elektrik kullanımı adı altında halka binlerce lira faturalar gönderiliyor. İstihdam konusunda her türlü projeler üreteceğiz. Sistemin gençler üzerinde yürüttüğü politikalara karşı gençleri daha çok kazanmak için projeler geliştirmek istiyoruz. Genç beyinlerle genç kadınlarla daha fazla yol almak istiyoruz. Kayyumun yaraladığı her yüreğe dokunmak için çabalayacağız. Bütün tahribatları ortadan kaldırmak için çaba sarf edeceğiz. Ve biz Uğur Kaymaz’ın heykelini oraya tekrar dikeceğiz. Dengbêjler evi de kurmayı da hedefliyoruz. Bütün dillerin konuşulabileceği kreşler de kurmak istiyoruz. Tüm kültürlerin önündeki engelleri aşmak için her türlü mücadeleyi vereceğiz. Devletin hırsızlık politikası karşı bizim de her zaman bir özsavunmamız vardır. Yüreğimiz vardı, sabaha kadar sandık başlarında oturacak annelerimiz, kadınlarımız, çocuklarımız vardır. O konuda biz rahatız çünkü biz halkız, halkla birlikte yürüyoruz ve her türlü hırsızlığa talana karşı tek yürek olacağız bundan kimsenin kaygısı olmasın” diye vurguluyor.
Bizden aldıklarını geri alacağız
Kızıltepe Belediye Eşbaşkan adayı Zeyni İpek de 1968 Kızıltepe doğumlu, evli ve 5 çocuk babası. Çocuk yaşta mücadelenin içinde kendini buldu. 90’larda tutuklandı, 4 yıl tutsak kaldı. DEHAP döneminden itibaren partinin her alanında yöneticilik yaptı. Parti Meclisi’nde 3 yıl görev aldı. 2019 yılında KHK olduğu için mazbatası verilmeyen belediye eşbaşkanın yerine ikinci olduğu için geçti. 3-4 aylık belediye eşbaşkanlığı ardından kayyum atandı. Ancak yılmadan il ve ilçelerde çalışmalarına devam etti. 2019 yılında tekrar tutuklandı ve 3 yıl tutsak kaldı. 80’lerden itibaren yani çocukluğundan bu yana hep mücadelenin içinde yer aldı. İpek, sorularımıza şöyle yanıt verdi: “Önümüzdeki süreç kolay bir süreç olmayacak. Yükümüz ağır. Uğur Kaymaz’ın anıtı, Mehmet Sincar Parkı’nın ismi mesela seçim büromuzun açıldığı meydanın adı Özgürlük Meydanı’ydı Cumhuriyet Meydanı olarak değiştirdi. Musa Anter Caddesi vardı o değiştirildi. Hem kültür alanında hem de kadın alanlarına ciddi müdahaleler yaptılar. Çoğu şimdi yok. Ama biz geldikten sonra bizden aldıklarını geri alacağız ve bunların isimlerini en kısa sürede geri koyacağız. Bu bizim sözümüzdür. İlk iş olarak da bunları yapacağız. Sosyolojik, kültürel olarak her türlü sorunu çözeceğiz. Uğur Kaymaz katledildiğinde ben ilçe eşbaşkanıydım. Babası şofördü babasına yardım edecekti böyle katledildi. Makbule arkadaş da işten atıldı, ona da işini geri vereceğiz.”
Kızıltepe ovası tüm ülkeyi besler
Mezopotamya toprağının verimliliğini hatırlatan İpek, “Kızıltepe’de yaklaşık 250 köy ve mezra var. Merkezde 18 mahallesi var. Kızıltepe’nin ovası iki Mardin’i de besler. Buradaki tarım desteklense ülkeyi bile besler. Mısır, mercimek, buğday her şey ekiliyor. Çok verimli topraklarımız var. Burada tarım üreticilerine DEDAŞ zulmü var. Biz geldiğimizde öncelikle tarım daha da genişlemesi için çalışacağız. Kooperatifler kurarak katkılar sunacağız. Ne imkanımız varsa bu halk için yapacağız. Devlet bilinçli olarak bunları engelliyor. Ciddi anlamda göç politikası yürütülüyor biz bunun için halka geçim kaynaklarını sağlamaya çalışacağız.”
Herkesi oy adreslerine taşıyacağız
Son olarak halka çağrı yapan tüm adaylar, “Halkımıza çağrımız şu; mutlaka il ve ilçe partilerine giderek başvurabilir, bize ulaşabilirler biz her türlü imkanı sunacağız. Oy kullanmak isteyen herkesi oy adreslerine taşıyacağız. Sandıklara sahip çıkmak için de ciddi çalışmalara yürütüyoruz. Avukatlarımız da hazırdır. Biz ne olursa olsun 31 Mart’ta hileye müsaade etmeyeceğiz ve halkın iradesine sahip çıkacağız” ifadelerini kullandı.
https://www.ozgurpolitika.com/haberi-100-yillik-zinciri-kiracagiz-187521