Cizre’de 24 Ocak’ta dershaneye gittiği sırada Cizre eski köprüsünde sivil polislere ait Ranger tipi zırhlı aracın çarptığı 23 yaşındaki Abdulgaffar Dayan önceki gün tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Gazetemize konuşan Dayan’ın amcası Mehmet Sait Dayan, “50 metre çocuğu yerde sürüklemiş, 45 dakika çocuğu orada o soğukta o suyun içinde ölmesi için bekletmişler” dedi.
Kürdistan kentlerinde zırhlı araç cinayetlerinin ardı arkası kesilmiyor. Son olarak Şırnak’ın Cizre ilçesinde 24 Ocak’ta dershaneye gittiği sırada Cizre eski köprüsünde (Yafes Caddesi) sivil polislere ait Ranger tipi zırhlı aracın çarptığı 23 yaşındaki Abdulgaffar Dayan yaşamını yitirdi. Hastanedeki otopsi işlemleri ardından Dayan’ın cenazesi HDP İlçe Örgütü ve çok sayıda kişinin yanı sıra okul arkadaşlarının omuzlarında Cizre Asri Mezarlığı’na getirildi. Dayan’ın cenazesi yakılan ağıtlarla defnedildi.
Dayan 50 metre sürüklenmiş
Gazetemize konuşan Abdulgaffar Dayan’ın amcası Mehmet Sait Dayan, “Ford Ranger tipi zırhlı araç çarptıktan sonra görgü şahitlerini beyanlarına göre 50 metre çocuğu yerde sürüklemiş. Polisler, yaklaşık 45 dakika çocuğu orada o soğukta, o suyun içinde bekletmiş. Ambulans bahanesiyle bekletmişler. Halk tepki göstermiş, ‘bırakın özel araçla götürelim’ demişler ama polisler bırakmamış. Halk, ‘siz çarptınız 45 dakikadır bırakmıyorsunuz biz de götürelim çocuğu öldürüyorsunuz bırakın hastaneye kaldıralım’ demiş. Polis milleti orada dağıtmış. 45 dakika sonra ambulans gelmiş” dedi.
İç organlarının tamamı parçalanmış
3 gün hastanede yaşam savaşı veren Dayan’ın iç kanama geçirdiğini anlatan amca Dayan, “Birinci gün ameliyata aldılar, ameliyata alırken iç kanama geçirmiş. İlk etapta sağ böbreğini almışlar, sonra karaciğer, akciğer, dalak hepsi parçalanmış zaten. Ameliyattan sonra yoğun bakıma aldılar. 2 gün yoğun bakımda kaldı. Üçüncü gün ne yaptıysak bir türlü bizi görüştürmediler. Durumunu öğrenmek için bile bizi içeri sokmadılar. Üçüncü gün doktor dışarı çıktı, ‘Abdulgaffar’ın kanaması tekrar başladı. Ameliyata almak zorundayız’ dedi. Biz de Cizre doktorları elverişli değil, imkanları kısıtlı, Diyarbakır, Antep, İstanbul, Ankara neresi olursa olsun oraya götürelim çocuğa bir şey olacak dedik. Doktor, ‘hayır, biz sevk edemeyiz burada gerekli müdahaleyi yapacağız’ dedi. Tekrar ameliyata aldılar 45 dakika sonra doktor dışarı çıktı, ‘kalbi durdu ama tekrar geri döndürdük her şeye hazırlık olun’ dedi. 2 buçuk saat sonra aynı doktor tekrar dışarı çıktı vefat etti diye bilgi verdi” diye konuştu.
Cenazeyi bilerek geç verdiler
Yetkililerin cenazeyi bilerek geç verdiğini söyleyen amca Dayan, “Saat 2’de vefat ettiği bilgisi verildi. Saat 6 buçuğa kadar bir türlü ne savcı geldi, ne de doktorlar rapor düzenledi. Halk tepki gösterdi. En son artık, ‘defin işlemlerini, otopsi yapıyoruz’ dediler. Otopsiye ne gerek var zaten her şey ortada siz kimin yaptığını biliyorsunuz, arabanın plakası, polisin bilgileri hepsi var. Zaten siz ameliyat ettiniz neyi otopsi yapacaksınız bu kadar halkı burada bekletiyorsunuz diye tepki gösterdik. Onların amaçları geç saatte işlemleri bitirmekti. Halkın tepkisini sindirmek için geç saatte cenazeyi verdiler. Bilerek cenazeyi akşama kadar vermediler. Cenazede de polis baskısı vardı. Biz halk olarak iki bin kişiye yakın oradaydık, 3 bin polis yığdılar. Her birimizin başına 2 polis diktiler mezarlıkta” dedi.
Onlara diz çökmeyeceğiz
Geçmişteki zırhlı araç cinayetlerini hatırlatan amca Dayan sözlerini şöyle noktaladı: “Bu devletin bilinçli bir politikasıdır. Daha önce de benzer cinayetler oldu. İdil’de Miraç katledildi. Silopi’de iki çocuğu uykularındayken katlettiler. Bunlar Kürt olduğumuz için bu politikayı yürütüyorlar. Fakat bizi sindiremezler, biz onlara diz çökmeyeceğiz.”
Şırnak Barosu: Takipçisi olacağız
Yaşanan olaya ilişkin Şırnak Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu, yazılı açıklama yaparak tepki gösterdi. Açıklamada, bölgede zırhlı araç çarpması sonucu gerçekleşen ölümlerin artarak devam etmesinin en büyük nedeninin “kolluğun” sahip olduğu cezasızlık güvencesi olduğu vurgulanırken, Türkiye’nin de tarafı olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme tarafı devletlere, çocukları savaş alanında dahi koruma sorumluluğunun yüklendiği hatırlatıldı. Açıklamanın devamında, cezasızlık zırhı önünde hiçbir kanun veya sözleşmenin duramadığına dikkat çekilerek şunlar kaydedildi: “Şırnak Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Merkezi olarak, Abdulgaffar Dayan’ın ölümü hakkında sürdürülecek tüm yargılama aşamalarının takipçisi olacağımızı ve sokaklar zırhlı araçlardan arındırılıncaya kadar mücadelemizin devam edeceğinin kamuoyuyla paylaşıyoruz.”
Zırhlı aracı Cizre Belediyesi üstlendi
Abdulgaffar Dayan’a çarpan aracın zırhlı aracı kayyum belediyesi üstlendi. Cizre Belediyesi twitter hesabı üzerinden yapılan açıklamada, aracın kayyum için güvenlik hizmetine tahsis edildiği kaydedildi. Kayyum tarafından yönetilen belediyenin resmi twitter hesabı üzerinden şu açıklama yapıldı: “24.01.2022. tarihinde sabah saat 8:35 sularında Yafes caddesinden Silopi caddesi istikametine Yafes köprüsü girişinde yoğun şekilde yağan yağmurun etkisiyle kayganlaşmış olan yolda yaralamalı trafik kazası meydana gelmiştir. Kazaya karışan araç Cizre Belediyesi adına kayıtlıdır. Belediyenin özel kalem ve güvenlik hizmetlerine tahsis edilmiş olan Ford Ranger marka bahse konu araç, bazı basın yayın organlarında ifade edildiği gibi zırhlı bir araç değildir, pikap tarzı bir hizmet aracıdır.”
Olaydan sonra aracın, Cizre Belediyesi Kayyımı ve Kaymakamı Mehmet Tunç’un koruma aracı olduğu iddia edilmişti.
Cinayetler kanuna uygun görülüyor
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) son Kürdistan’da zırhlı araçlar, son 14 yılda 20’si çocuk en az 41 kişinin hayatına mal oldu. Yine bu olaylarda yaralanan 85 yurttaşın ise fiziksel kayıplarla yaşamını sürdürmek zorunda kaldığı belirtilmektedir. Dava konusu olmuş bazı zırhlı araç çapması olaylarında sanık olarak yargılanan polis ya da askerler neredeyse ödüllendiriliyor. Evlerinde uyurken, sokakta oynarken, karşıdan karşıya geçerken katledilenler Kürt olunca devlet üç maymunu oynuyor. Furkan ve Muhammed Yıldırım kardeşlerin ölümü için 5 Kasım 2020 tarihinde istinaf mahkemesi, “Kanuna uygundur” kararı verdi.
Miraç’ı katleden polis gözaltına dahi alınmadı
Şırnak’ın İdil ilçesi Turgut Özal Mahallesi’ndeki evlerinin bulunduğu sokakta 3 Eylül 2021 tarihinde bisiklet süren 7 yaşındaki Miraç Miroğlu zırhlı araç çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Miroğlu’nun ölümüne neden olan zırhlı araç sürücüsü polisin ifadesi günler sonra alabildi. Polis gözaltına alınmadı, ifadesi olaydan 3 gün sonra alındı. Mevcutlu olarak adliyeye getirilen polis memuru, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. İdil Cumhuriyet Savcılığı tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmanın “Ölümlü trafik kazası” gerekçesiyle başlatıldı.
Efe Tektekin 5 yaşındaydı
Diyarbakır’da rutin hale gelen zırhlı cinayetler Dede’den toruna devletin mirası oldu. 11 Eylül 2019, Diyarbakır’da merkez Bağlar ilçesi 5 Nisan Mahallesi’nde fırına ekmek almaya giden ve Emek Caddesi üzerinde zırhlı araç çarpmasıyla beyin kanaması geçiren 5 yaşındaki Efe Tektekin kaldırıldığı Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 2 gün yaşam mücadelesi verdi. Ancak küçük bedeni hayata tutunamadı. Üstelik cinayeti işleyen değil Efe’nin ailesi cinayetten sorumlu tutuldu. Hazırlanan raporda da, 5 yaşındaki Efe Tektekin’in Trafik Kanunu’nun 68., Trafik Yönetmeliği’nin 138. maddesinde yer alan kuralları ihlal ettiği gerekçesiyle olayda “asli kusurlu”, şüpheli polis İ.A.’nın ise Trafik Kanunu’nun 52., Trafik Yönetmeliği’nin ise 101. maddesindeki kuralları ihlal ettiği nedeniyle “tali kusurlu” olduğu kaydedildi. Bu da Türk devletinin adaletiydi.
Efe’nin dedesini de TOMA ezdi
Efe’nin dedesi Mehmet Tektekin de 6 Haziran 2018’de aynı bölgede TOMA’nın çarpmasıyla yaşamını yitirmiş, sanık polis savunmasında TOMA’yla ezerek ölümüne neden olduğu yaşlı adamın kırmızı ışıkta, “aracın kör noktasından geçtiğini” iddia etmişti.
Cihan Can cinayeti
28 Aralık 2019 tarihinde 33 yaşındaki İnşaat Mühendisi Cihan Can, Diyarbakır’da Turgut Özal Bulvarı üzerinden HDP İl Binası önüne doğru seyir halinde olan çevik kuvvet aracının ezmesi sonucu yaşamını yitirdi. Elde edilen mobese görüntülerinde, çevik kuvvet aracı altında kalan Can’ın, uzun süre sürüklendiği görüntülenirken, Can’ı ezen aracın şoförünün etraftaki yurttaşların uyarısıyla durduğu görülüyor. Olay yerinde yaşamını yitiren Can’ın otopsi işlemleri devam ederken, Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi morgu polis tarafından ablukaya alındı. Yapılan olay yeri incelemesinde de yine katledilen Can “kusurlu” olarak gösterildi. Cinayeti işleyen polis ise kendini savunurken bir skandala da imza attı. Polis H.A., olayın meydana geldiği yere yakın ekmek fırını olduğunu ve Cihan Can odun sandığını söyleyerek kendini savundu. Can’ı hiç görmediğini iddia eden H.A., ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Önceki gün Diyarbakır 11. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki görülen 6. duruşmada Cihan Can’ı ezerek ölümüne neden olan polis Hakan A.’nın yargılandığı davada, mahkemenin araç içi kamera görüntülerini talep ettiği emniyet, “görüntü yok” yanıtı verdi. Mahkeme, dava dosyasının rapor hazırlanmak üzere ATK’ye gönderilmesi yönünde ara karar kurup, bir sonraki duruşmayı 18 Mayıs’a erteledi.
Hazna Su’ya ezen araç da TSK’ye ait çıktı
Mardin’in Kızıltepe ilçesi Cezaevi mevkiinde 11 Ocak’ta yaya geçidinde yolun karşısına geçmek isteyen Hazna Su’ya (52) kırmızı ışık ihlali yapan aşırı süratli bir araç çarptı. Aracın çarpması sonrası metrelerce sürüklenen Hazna Su, olay yerinde yaşamını yitirdi. Medyada çarpan aracın “yabancı plakalı” olduğu öne sürülmüştü. Aracın sürücüsü olay yerinde gözaltına alınırken, sürücünün ismi ise açıklanmadı. Hazna Su’nun cenazesi ise, sonraki gün Nusaybin’e bağlı Talatê (Doğanlı) köyünde defnedildi. Kamuoyundan gizlenen olayda, aracın Suriye’de görevli askeri bir araç olduğu bilgisine ulaşıldı. Aracın TSK envanterine kayıtlı Wolksvagen Amarok marka olduğu ve bir uzman çavuş tarafından kullanıldığı öğrenildi.
Fail uzman çavuş
Olayın hemen ardından bölgeye sevk edilen askeri yetkililer, delilleri karartmaya ve cinayetin üstünü örtmeye çalıştı. Ancak görgü tanıklarının beyanları sonrası gözaltına alınan ve ismi açıklanmayan araç kullanıcısı uzman çavuşun tutuklandığı bilgisine ulaşıldı.
https://www.ozgurpolitika.com/haberi-45-dakika-yerde-suyun-icin-bekletmisler-158865