Gülcan Dereli/Yeni Yaşam
Küresel salgın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) dünya genelinde 2 milyon 200 bini aşkın insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Worldometers sitesin yer alan bilgilere göre, yine dünyada 102 milyonu aşkın kişi koronavirüse yakalandı. Salgın 2020 yılında dünyada milyarlarca yurttaşın yaşamını olumsuz etkiledi. İnsanların umudu ise aşılar oldu. Bu süreçte üçüncü faz çalışmaları sonucunda Pfizer/BioNTech, Moderna, Rusya Sputnik V ve AstraZeneca/Oxford aşıları öne çıktı. Türkiye ise Çin’de üretilen Sinovic aşısı için anlaşma yaptı. Türkiye’de aşılama ocak ayında başladı ancak hükümetin aşı için izlediği politika çelişkili bulunuyor. Zira aşı konusunda da hükümetin kendisine yakın kişilere iltimas geçtiği, önceliği bunlara verdiği eleştirileri var. Aşı ile ilgili gündemi Meclis Sağlık Komisyonu’nda yer alan HDP Milletvekili Semra Güzel ve CHP Milletvekili Ali Şeker ile konuştuk.
Bilimsellikten uzak
HDP Milletvekili Semra Güzel, salgın sürecinde on binlerce yurttaşın ve yüzlerce sağlık emekçisinin yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Hükümetin salgın politikasını eleştiren Güzel, “Krizi fırsata çeviren tek taraflı salgın yönetim politikalarından vazgeçilmesini, salgın ile mücadelenin şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini daha önce defalarca dile getirdik. Başta sağlık emekçileri olmak üzere emek ve meslek örgütlerinin uzmanlık derneklerinin de sürece dahil edilmesi gerektiğini defalarca dile getirdik. Pandemi ile mücadele siyasetler üstü bir meseledir. Ancak bakanlık salgını yönetmedeki bilimsellikten ve şeffaflıktan uzak politikalarını aşıda da devam ettirmiştir” dedi.
Bağımsız bilim kurulları
Türk Tabipleri Birliği’nin Çin’den gelen aşıların ne kadar etkili ve güvenilir olduğuna dair veriler ile faz 3 verilerinin bağımsız bilim kurulları tarafından değerlendirilmesi, kamuoyuna paylaşılması gerektiğinin sağlık hakkı ve şeffaflık açısından önemli olduğunun altını çizdiğini hatırlatan Güzel, “Gelinen aşamada acil kullanım onayı verilen aşılar konusunda hangi veriler değerlendirildiğine dair iktidar herhangi bir açıklama yapmadı. O yüzden bir an evvel aşıya dair bağımsız bilim kurulları tarafından toplum, sağlıklı bir şekilde bilgilendirilmelidir” diye kaydetti.
Sorunlara yol açtı
Koruyucu sağlık hizmetlerinin önemini salgın sürecinde bir kez daha gördüğünü belirten Güzel, “Ancak bakanlık bu süreci tedavi edici hizmetleri önceleyerek yürütmeyi tercih etti. Bu durum özellikle salgın hastalıklara karşı etkili mücadelede önemli sorunlara yol açtı. Doğru yöntem ve politika uygulanması çerçevesinde aşılama salgın ile mücadelede ve salgını sonlandırmada en önemli araçtır. Aşılamalar her yıl yaklaşık 3 milyon insanın hayatını kurtarmaktadır. Kovid-19 pandemisinde de güvenli etkili aşılar ile yapılacak yaygın aşılamanın salgını kontrol altına almada katkı sağlayacağı açıktır” diye konuştu.
Yarısı bile getirilmemiş
Hükümetin aşıya dair vaatlerini yerine getirmediğini aktaran Güzel, şöyle devam etti: “Toplum bağışıklılığının sağlanabilmesi için yüzde 80 etkili olan aşılarla toplumun yüzde 75 ve 80’inin aşılanması gerekmektedir. Bu da Türkiye’de uygulanan aşıların toplum bağışıklılığının sağlayabilmesi için 6 aylık süre içerisinde 120 milyon doz aşılamanın yapılması gerektiği anlamına gelmektedir. Ancak bakanlık aşılama programının tüm ayrıntılarını açıklamadığı gibi geldiği ve geleceği belirtilen aşı dozlarının bu sayıya ulaşması mümkün görülmüyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 11 Aralık’ta geleceğini söylediği 20 milyon doz, ocakta 20 milyon doz ve şubatta da 10 milyon doz toplam 50 milyon doz aşı için sözleşme yaptıklarını ifade ettiler. Fakat beşeri tıbbi ürünler ruhsatlandırma yönetmeliği bile ancak 15 Aralık’ta acil kullanım onayı maddelerini ekleyerek mevzuat açığını gidermeye çalıştı. İlk 3 milyon doz aşı ancak aralık sonunda getirilebildi. Yapılan ikinci sevkiyatla beraber toplam 9 buçuk milyon doz aşı getirilmiş oldu. Yani getirileceği söylenen aşıların yarısı dahi henüz getirilebilmiş değil.”
Aşılamada adaletsizlik
AKP’ye yakın kişilerin öncelik sırası olan yurttaşlar ve sağlık çalışanlarından önce aşı olmasına yönelik tepkiler de devam ediyor. Aşılamada toplumda risk grubunda olanların öncelenmesi gerektiğinin altını çizen HDP Milletvekili Semra Güzel, “Olması gereken, devletin tüm yurttaşlara yetecek kadar aşıyı temin etmektir ve aşı programı uygulanması ise risk gruplarının öncelikli olarak aşılanmasıdır. Şu an tüm yurttaşlara yetecek kadar aşı henüz getirilmediği gibi kimi siyasetçiler belirlenen risk gruplarında olmadığı halde aşılanmıştır. Buna kimi ünlüler de dahildir. Bu durumda bu hükümet hiçbir şeyde adaletli olmadığı gibi aşıda da bir adalet olmadığını görüyoruz. Hiçbir ülkede bürokratlar, siyasetçiler, oluşturdukları risk grubu tablosunun dışında kendini öncelikli görüp aşılamamıştır. Aşılayan İspanya Genelkurmay Başkanı da halkın gösterdiği tepki sonrası istifa etmiştir” dedi.
Mülteciler yok
Öncelik sırasını da eleştiren Güzel, “Bizler ayrıca şu anda kullanılan aşılama grup planlaması tablosunun da bağımsız bir bilim kurulu tarafından oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu tabloda göçmenler yok, mülteciler yok. Arka sıralardaki cezaevleri, mülteci kampları toplu yaşam alanlarıdır ve riskin yüksek olduğu yerlerdir. Bakanlık bu tabloyu hangi bilimsel veriler ile oluşturmuştur bilmiyoruz” diye kaydetti.
Aşıda da şeffaflık şart
CHP Milletvekili Ali Şeker de “Toplumda önde gelen kanaat önderi dedikleri parti genel başkanları için aşılama takvimi yapıldı. Bunların şeffaf bir şekilde takibinin yapılması gerekiyor. Bu konuda aşının herkese hızlı bir şekilde ulaştırılması ve temin edilmesi gerekiyor. Bunun spekülasyona açık hale getirmemenin yolu da açık, şeffaf bir şekilde hangi kriterlerle aşı yapıldığının açıklanması gerekiyor” dedi.
Hızlı planlama
Aşıya yeterince bütçe ayrılması konusunda uyarılar yaptıklarını belirten Şeker, “Bütçe görüşmelerinde en az 20 milyarın üzerinde bir para ayrılması gerekiyordu. Maalesef bu bütçe ayrılmadı. Diğer yönüyle aşının bağlantılarını temin etme, bağlantılarının sonuçlarını henüz göremedik. 3 milyonluk bir doz getirildi, bu da 1 buçuk milyon kişinin aşılanmasına yetecek bir dozdur. Aralığın sonuna kadar 30 milyon dozun gelmesi gerekiyordu. Maalesef şu anda elimizde bir buçuk milyon doz var, 10 milyon dozunda geleceği ifade ediliyor. Bunun hızla planlamasının yapılması gerekiyor” diye konuştu.
130 milyon doz
Toplumda özellikle 20 yaş üstünün mutlaka aşılanması gerektiğinin altını çizen Şeker, “Bunun için de muhtemel 2 doz hesabını katarsak yaklaşık 120-130 milyon doz bir aşı ihtiyacımız var sadece o grup için. Bir de bu aşı ihtiyacı olan gruba üçüncü dozun 6 ay sonra bir daha vurulmasını gerektiğini düşünürsek, -yani 3 doz gerekiyor aslında- 200 milyon doz kadar bir doza ihtiyacımız var bu yılın sonuna kadar. Ama elimizde maalesef yeterince aşı yok. Hızla aşının temin edilip hızla uygulanması önemli” dedi.
Aşıyı kim getirdi?
Aşıların ihale ile özel şirket tarafından getirildiği tartışılırken, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ortaya çıkan fotoğraflara rağmen aşıları özel şirketin değil, devletin getirdiğini savunmuştu. Bu da yeni bir tartışma konusu açmıştı. CHP’li Murat Emir, “Bakan, ‘Aracı yok’ demişti. Oysa gelen fotoğrafta kolilerin üzerinde Keymen yazdığını görüyoruz” diye tepki göstermişti.
‘Devlet getirmeli’
Hükümetin şeffaf bir politika izlememesini eleştiren Şeker, “Aşıları devletin getirmesi gerekiyor. Bunu getirirken Çin’deki firmanın Türkiye temsilcisi üzerinden naklinin sağlandığını ifade ediyorlar. Burada ödemenin sadece nakil için mi yoksa aşı için mi olduğunu şeffaf bir şekilde açıklamak gerekiyor. Sadece naklinde mi görev almıştır yoksa Türkiye’deki temsilcisi aracılığıyla mı alınmıştır? Firmanın bunun açık bir şekilde ortaya konulması gerekiyor” dedi.
Hızla uygulanmalı
Aşılamanın toplum sağlığı için hızlandırılması gerektiğini kaydeden CHP Milletvekili Ali Şeker, şöyle konuştu: “Önceliğimiz herkesin özellikle 20 yaş üstü grubun hızla aşılanması. Bunun için de gerek Pfizer/BioNTech aşısı gerek Sinovic aşısı gerek etkinliği ortaya konulan diğer aşıların, etkili olduğu bilimsel verilerle kanıtlanmış acil kullanım onayı almış, gerekli verileri sağlayabilmiş olan aşıların hızlı uygulanması lazım. Şu aşamada her gün 150 civarında resmi açıklamalara göre hayatını kaybeden insanımızın üstüne yeni kayıpların eklenmemesi için aşıyı etkin bir şekilde temin edip yaygın bir biçimde uygulamak memleketin acil meselesidir. Bunun için bütün imkânlar seferber edilmeli.”
1 Subat 2021 Pazartesi – https://yeniyasamgazetesi3.com/asilamada-da-adaletsizlik/