Tutuklu olan annesi için verdiği mücadele ile kamuoyunun tanıdığı ressam Ahmet Kısa ile çalışmalarını konuştuk
Bıkmadan çiziyorum
İşitme ve konuşma engelli ressam Ahmet Kısa’yı annesi Elif Kısa’nın serbest bırakılması için sosyal medya üzerinden verdiği mücadele ile tanıdık. Sonra kendisiyle Elbistan’daki 6 yıllık atölyesinde buluştuk. Görüşmek için vardığımda elinde fırçasıyla annesini resmediyordu. Kısa, resim yapmaya nasıl başladığını bize şöyle anlattı: “Ben dilsizler okulundayken zamanımı değerlendirmek için arayışım beni resme yönlendirdi. 20 yıldır çiziyorum. En çok ezilen insanların resimlerini çizmeyi seviyorum. Yorum; resim sanatı eseridir, önemlidir. Halkın gönlünde yer etmiş insanları çiziyorum ve bıkmıyorum.” Kısa’dan okurlarımıza: “Sevgiler Kısafırça Sanat Merkezi’nden.”
Efsane Kral: Mutlaka kazanacağız
Karizması ve duruşuyla efsaneleşen bir isim Yılmaz Güney, döneminin Yeşilçam klişelerine alternatif oluşturan yönetmen, oyuncu ve senarist. 104 filmde başrol oynadı. 24 filmi yönetti. 50 filmin senaryosunu yazdı, 6 filmin senaryosuna yardım etti. Ayrıca, 111 filmde emeği geçti. 15 kitap yazdı. 47 yıllık hayatının 12 yılını hapiste geçiren Güney, 9 Eylül 1984’te Paris’te yaşamını yitirdi. Yol filmi, 1982’de Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye aldı. Yılmaz Güney’in Cannes Film Festivali’nde yaptığı şu konuşma hafızalara kazındı: “Arkadaşlar… Dost ve düşman herkes bilsin ki, kazanacağız! Mutlaka kazanacağız…”
Fidan Doğan: Arkadaşlarının Rojbîn’i
Fidan Doğan, 17 Ocak 1982’de Maraş’ın Elbistan ilçesinde doğdu. Avrupa’ya göç eden Kürt bir ailenin çocuğu olan Doğan, Fransa’da büyüdü. Gençlik ve kadın çalışmaları yürüten Doğan, Avrupa diplomasi faaliyetleri yürütüyordu. Kürdistan Ulusal Kongresi üyesi olan Doğan, kuruluşun Paris temsilciliğini yürütüyordu. 9 Ocak 2013’te, Kürt siyasetçiler Leyla Şaylemez ve Sakine Cansız ile birlikte Fransa’nın başkenti Paris’te, Kürdistan Enformasyon Bürosu’nda suikast ile katledildi. Tetikçi Ömer Güney cezaevinde şüpheli bir şekilde öldü. Doğan’ın ailesi ve dostları davanın takipçisi olduğunun altını çiziyor.
Selvi Boylum Al yazmalım
Gönüllerin sultanı Türkan Şoray, eşsiz güzelliği, muazzam gözleri ve oyunculuğuyla herkesin gönlünde yer etmiştir. 1945’te İstanbul’da doğan Şoray, 60’larda sinema ile tanışmış, 1964 Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Acı Hayat filmiyle en başarılı kadın oyuncu ödülünü almıştır. 222 filmde rol alan Şoray, bu sayıyla dünyanın ‘en çok film çeviren’ kadın oyuncusu unvanını taşıyor. 2010’da UNICEF Türkiye iyi niyet elçisi seçilen Şoray, “Sevgiyle yapılamayacak bir şey yoktur” demiştir. Başrolünü Kadir İnanır ile paylaştığı Selvi Boylum Alyazmalım filminde Asya’yı canlandıran Şoray, bu filmle efsaneleşti.
Hoşçakalın gözüm
Özgün müziğin eşsiz sesi Ahmet Kaya 1957’de Kürt bir ailenin çocuğu olarak doğdu. 1999’da Magazin Gazetecileri Derneği Ödül Gecesi’nde “… Kürtçe bir şarkı yapıyorum…” dedikten sonra linç edildi. 16 Kasım 2000’de Paris’te Hoşçakalın Gözüm albüm çalışması sırasında yaşamını yitirdi.
Umut çocuklarda
Ahmet Kısa’nın bu resim çalışması; din, dil, ırk ayrımı yapan ırkçı ve faşist zihniyete mesaj niteliği taşıyor. “Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne / Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar / Oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında/ Dünyayı çocuklara verelim” Nâzım Hikmet.
Buram buram köy kokuyor
Ahmet Kısa’nın yaptığı çalışmalar arasında köyde ekmek yapan anne ve çocuğu yer alıyor. Metropollerdeki yaşam koşullarından dolayı birçoğumuz köy yaşamına gıpta ve özlemle bakarız. Bu resimde de evin önünde yapılan sac ekmeğinin, Kürtçe adı nanêsêlênin kokusunu buram buram alır gibiyiz.
16 Şubat 2020 – https://yeniyasamgazetesi3.com/bir-ressamin-kisa-hikayesi/