2019’a cezaevlerinde binlerce tutuklunun açlık grevi direnişi ile girildi. HDP Milletvekili Leyla Güven’in öncülüğünde başlayan açlık grevlerinde tek talep İmralı’da bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin son bulması ve yıllardır yapılamayan aile ve avukat görüşünün gerçekleşmesiydi. Nitekim kadın öncülüğünde başlayan bu eylem sonuç verdi. Ve binlerin direnişi kazanımla sonuçlandı. Dışarıda tutuklu anneleri (Beyaz tülbentli anneler) yaptıkları eylemlerle çocuklarının haklı taleplerinin karşılanması ve tecridin son bulması için nöbet eylemleri başlattı. Bu eylemler sonucunda yıllardır ağırlaştırılmış tecrit uygulanan PKK Lideri Öcalan, avukatlarıyla görüşme gerçekleştirdi. Ve Öcalan’ın çağrısıyla açlık grevleri sona erdi. Eylemler sürecinde cezaevlerinde yaşamına son verenler oldu.
Geriye mücadele inancı kaldı
Açlık grevi sürecinde Tekirdağ Cezaevi’nden Zülküf Gezen, Gebze Kadın Cezaevi’nde Ayten Beçet, Oltu T Tipi Cezaevi’nden Zehra Sağlam, Mardin E Tipi Cezaevi’nde Medya Çınar, Elazığ Cezaevi’nde bulunan Mahsum Pamay, Şakran Cezaevi’nde Yonca Akici ve Osmaniye Cezaevi’nde Siraç Yüksek, cezaevinde yaşamına son verdi. Tecride karşı yapılan ve 200 gün süren açlık grevi eyleminden sonra Gebze Cezaevi’nden Balıkesir Burhaniye Cezaevi’ne sürgün edilen 28 yıldır tutuklu kalan Nurcan Bakır, daha sonra Öcalan’a yönelik tecridin devam etmesi üzerine 15 Ocak 2020’de cezaevinde yaşamına son verdi.
Kayyuma eşbaşkanlık kılıfı
2019’a cezaevleri bu direnişle girerken, tutuklular büyük baskı ve hak ihlallerine de mazur kaldı. Açlık grevi sürecinde ve sonrasında baskılar devam etti. Buna karşı kadın tutuklular yapılan hukuksuzluğa karşı büyük bir direniş gerçekleştirdi ve zulme boyun eğmedi. Türkiye ve bölge kentlerinde bulunan cezaevlerinde kadın tutuklu sayısı her geçen gün arttı. Geçtiğimiz yerel seçimlerde HDP’nin kazandığı belediyelere kayyum atamanın zeminini hazırlayan AKP iktidarı önce eşbaşkanlığı hedef aldı. Ve eşbaşkanları tutuklamaya başladı. Bu süreçte HDP’nin bölge kentlerinde kazandığı belediyelere kayyum atamaları sürdü ve eşbaşkanlar çeşitli uydurmalarla tutuklanarak cezaevine koydu.
Yerlerine kayyum atanan 44 HDP’li belediye eşbaşkanlarının çoğu tutuklandı. AKP kayyum atamalarına bahane olarak kadınların kazanımı olan eşbaşkanlık sistemini hedef aldı ve kayyum atamalarına gerekçe olarak eşbaşkanlık sistemini gösterdi.
AKP ile sayı katlanarak arttı
AKP döneminde tutuklu kadın sayısı arttı. 2002’de 2 bin 18 olan kadın tutuklu sayısı, Haziran 2017’de 9 bin 708’e çıktı. Bu rakam son üç yılda HDP’ye yapılan operasyonlarla katlandı. 2018 yılı verilerine göre Türkiye’de toplam mahpus sayısı 258 bin 660. Bunlardan 10 bin 208 kadın hapiste. Kadınlardan 7 bin 111’i hükümlü, 3 bin 67’si tutuklu. 9’u kapalı 7’si açık olmak üzere 16 cezaevi bulunuyor. OHAL sürecinde kadın tutuklulara ilişkin ortaya çıkan en önemli gelişmelerden biri de F tiplerine geçişin uygulanması oldu.
Baskıya karşı başkaldırı var
Tüm cezaevlerinde kadınların oda ve koğuş aramalarını erkek jandarma ve memurlar yapıyor. Sayım gibi gerekçelerle kadınlara saldırılar gerçekleştiriliyor. Özellikle kadın tutukluların neredeyse yarısının kaldığı erkek cezaevlerinde kadınların ortak kullanımına açık alanları bulunmuyor. Erkek cezaevlerinde kalan kadınların erkeklerle herhangi bir biçimde bir teması söz konusu değildir. Bu cezaevlerinde kadınlar için ayrılan bölümlerde kalan kadınlar spor sahası, kütüphane, atölyeler gibi etkinlik ve ortak kullanım alanlarını kullanamıyor. Tüm devlet kurumlarında var olan erkek egemen zihniyet yargı sisteminde de ortaya çıkıyor. Erkek egemen zihniyete karşı kadınlar yaşamın her alanında olduğu gibi cezaevlerinde de büyük bir direniş gerçekleştiriyor.
Dayanışalım ve özgürleştirelim
Geçtiğimiz günlerde HDK Muğla Kadın Meclisi “Hapiste Kadın” konulu panelinde konuşan, yerine kayyum atanan tutuklu önceki dönem Diyarbakır Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ın kızı Evin Jiyan Kışanak, annesinin kadınlara 8 Mart’ın güzel şeylerin başlangıcı olmasını dilediğini belirterek “Yürüyün ve dans edin” mesajını iletti. Annesinin yıllar önceki konuşmalarının ayrı ayrı dosyalarda dava konusu yapıldığını söyleyen Evin, “Kadın siyasetçilerin tutuklanmasının çok daha etkisi var. Kadın başkan tutuklanınca yereldeki bütün kadın sığınma evleri ve kadınlara ücretsiz hizmet veren her yer kapandı. İdeoloji ve siyasetçi değil milyonlarca kadın da cezalandırılıyor. HDP’li 110 belediye vardı ve tamamen kadınsızlaştırıldı. Sistem yalnızlaştırıyor ötekinin de ötekisi kadını. O nedenle bizim birbirimizle dayanışmaktan başka şansımız yok, kadın siyasi tutsakların özgürleşmesi hayatı değiştirecektir. Onlara mektup yazmak, dayanışmak, köşe yazıları, kitapları okumak, eleştiren, tartışan yazılar göndermek önemli. Etkileşimin sağlanması önemli” dedi.
7 Mart 2020 – https://yeniyasamgazetesi3.com/cezaevlerinde-kadin-direnisi-var/