Direniş Anayı tanıyalım…

Makbule Özbek… 70 yaşında Beyaz Tülbentli bir anne… Tam 4 kez tutuklanıyor… Şimdi hücrede… O vazgeçmeyen insan soyundan… İki evladını kaybetmiş, o da mücadele eden her çocuğu evladı bilmiş… İçeride okuma yazma öğrenmiş. İlk işi de Kürtçe okumak olmuş…

O bir beyaz tülbentli anne. Bir Barış Annesi ve tüm yaşamını mücadeleye adamış bir Direniş Ana… Makbule Özbek… 70 yaşında sağlığı zorlasa dahi başka analar acı çekmesin diye mücadele ediyor. Devlet Makbule Ana’yı yıldırmak için her yolu deniyor, en ağır işkencelere maruz bırakıyor ama ne yaşarsa yaşasın yılmıyor. Makbule Ana, evlat acısıyla kavruluyor ama başka evlatlar ölmesin diye mücadeleden asla vazgeçmiyor. Defalarca tutuklanıyor. Tam 4 kez… Makbule Ana, 2001 yılında cezaevinden tahliye edildikten sonra 3 Barış Annesi ile birlikte Barış Anneleri İnisiyatifi’nin kuruluşunda yer alır. 70 yaşındaki bir anayı devlet sadece Kürt olduğu için suçluyor ve salgın sürecinde cezaevine koyuyor.

Tanıklık edelim

Bu 70 yıllık mücadele dolu yaşama kısaca tanıklık edelim. Makbule Ana, 1950 Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Şorşup (Meydan) köyünde doğuyor. Küçük yaşta annesini kaybediyor. Üvey annesinin yanında büyüyor. Çocukluk yılları çok zorlu koşullarda geçiyor. Erken yaşta evleniyor. 70’lerin sonlarına doğru Diyarbakır’a taşınıyorlar. Eşi Rıfat Özbek memur. Makbule Ana’nın 6 çocuğu oluyor. 2 çocuğu evleniyor, 4 de torunu oluyor. Eşi ile çok zorlu koşullarda geçen bir hayatın mücadelesini veriyor.

Nilüfer ve Nihat…

Makbule Ana’yı çocuğu Özgür Özbek’ten dinledik. Annesinin mücadele dolu yaşamını paylaşan Özbek, annesinin tüm baskı ve yıldırma politikalarına rağmen barış demekten hiç vazgeçmediğini bizimle paylaşıyor.
Makbule Ana’nın 2 çocuğu dağa çıkıyor. Ablası ve abisine dair bilgi veren Özbek, “93 yılında abim, 94 yılında ablam gitti. Bir ablam ve bir abimden bir daha haber alamadık” diyor.
Ve Nilüfer Özbek (Beritan) 1994 yılında, Nihat Özbek (Haki Harun), 1997 yılında yaşamını yitiriyor. İki çocuğunu kaybeden Makbule Ana, bu sefer ciğer acısıyla daha çok mücadeleye tutunuyor. Ve başka anneler ağlamasın diye beyaz tülbentiyle her eylemde yerini alıyor. 2 çocuğunun da cenazesi kendisine teslim edilmiyor. Yıllarca çocuklarının bir mezarı olsun diye mücadele ederken aynı zamanda evlatlarının topraklarını sulayacak bir mezarın olmaması onu derinden yaralıyor. Ama o mücadele eden tüm Kürt çocuklarını evdadı biliyor, öyle direniyor…

Tek isteği Barış

Makbule Ana’nın sondan 2. çocuğu Özgür Özbek, annesi için şu sözleri dile getiriyor: “İkibinli yılların başında Barış Annesi oldu. Savaşların olmaması, çocukların ölmemesi için mücadele ediyordu. Bütün yaşamı bunun üzerine kuruluydu. Ne askerler ne de gerillalar ölsün diyordu ve bunun için çabalıyordu. Başka annelerin ağlamaması için mücadele ediyordu. Savaşın bir an önce son bulmasını için çabalayan 70 yaşında bir anne. Her anne gibi kendi evlatlarının iyi bir gelecek, iyi bir yaşam sürmesini istiyordu. Hiçbir annenin acı çekmesini, gözyaşı dökmesini istimiyordu. Bu doğrultuda Barış Anneleri’nde yer aldı. 20-30 yıl hala süren bir süreç var. Bu sürecin bir parçası olup elinden geldiğince bu yolda mücadele etmeye çalıştı. Tek amacı sadece barışın olması, insanların ölmemesi, herkes için huzurlu bir yaşam diliyordu.”

Çocuğuyla aynı cezaevinde

Makbule Ana, ilk 1998’de tutuklanıyor, Batman Cezaevi’nde tutuklu kalıyor, tahliye edildikten sonra Yargıtay tarafından cezası onanıyor ve tutukluluk kararı çıkıyor. Yaklaşık 10 yıl boyunca firari kalıyor. 2010 yılında özel bir hastaneye gittiği sırada orda pakmak okuma sırasında tutuklanıyor. 2.5 yıl da Diyarbakır E tipi Cezaevi’nde kalıyor. 2 buçuk yıl Batman’da, 2 buçuk yıl da Diyarbakır’da olmak üzere toplam 5 yıl cezaevinde tutuluyor. Batman’da kaldığı süre içerisinde bir çocuğu da tutuklanıyor. Çocuğuyla aynı koğuşta 3 ay kalıyor. Çocuk sonra tahliye oluyor ve Makbule Ana’nın tutukluluğu devam ise devam ediyor.

Kürtçe kitap okuyor

26 Haziran’da tutuklanan Makbule Ana’nın bu ilk cezaevi deneyi değildi elbette. Okuma-yazması olamayan Makbule Ana, cezaevinde okuma-yazmayı çözüyor. Ve Kürtçe kitaplar okuyor. Annesine Anneler Günü’nde Kürtçe kitap aldığını söyleyen Özgür Özbek, “Makbule Ana okumayı ve yazmayı cezaevinde öğrendi. Anneler Günü’nde Kürtçe kitaplar almıştım ona, çok sevinmişti. Bayağı kitap okudu bu pandemi sürecinde” diyor.

Tutuklanma süreci

70 yaşındaki annesinin tutuklanmasına tepki gösteren Özgür Özbek: “Annem yalnız yaşıyordu. Sabah erken saat 3-4 civarında polisler evi basıyor. ‘İfaden var’ diyerek emniyete götürüyorlar. Bize herhangi bir bilgi verilmedi. Soruşturmaya dair de herhangi bir bilgi vermediler. Avukatı yeğeni Gülşen gidip kendisiyle görüştü. DTK kapsamında alındığı bir soruşturmaymış. Somut herhangi hiçbir şey yok. Cenazelere katılmış, taziyelere gitmiş, diye kendisine sorular sorulmuş. 70 yaşında bir kadın nasıl bir örgüt üyesi olabiliyor? Onu anlamış değilim. Pandemi sürecinde üstelik, onun rahatsızlıkları vardı. Tansiyon, şeker, akciğerinde ödem oluşmuştu. Gözlerinde rahatsızlık vardı. Tutuklayıp cezaevine götürüyorlar. Tutuksuz dahi yargılanabilirdi. 70 yaşındaki kadını alıp cezaevine koyuyorlar. Bir an önce annemin serbest bırakılmasını istiyoruz. Tek dileğimiz bir an önce özgürlüğüne kavuşmasıdır” diyor.

Makbule Ana hücrede

Diyarbakır’da, Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) yönelik gerçekleşen operasyonda 26 Haziran’da gözaltına alınan Barış Annesi Makbule Özbek, çıkarıldığı mahkeme tarafından 29 Haziran’da tutuklanarak Diyarbakır T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderiliyor. 70 yaşında ve çok sayıda rahatsızlığı bulunan Makbule Ana, o tarihten bu yana tek başına bir hücrede tutuluyor.

2 kardeş ihraç ediliyor

Makbule Özbek’in oğlu Özgür Özbek, 24 Kasım 2016 yılında hiçbir gerekçe gösterilmeden kayyum tarafından sözleşmesi feshedilerek işten çıkarılıyor. Özbek’in kardeşi Eser Özbek ise Diyarbakır Kayapınar Belediyes’inden Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç ediliyor. Kendilerine yapılanların bilinçli bir politika olduğunu belirten Özgür Özbek, “Biliyoruz ki her ikimizin de işten çıkarılması kararı tamamen aileye dönük yıldırma politikasıdır” diyor.

Baba kalp krizinden yaşamını yitiriyor

Özgür Özbek babasının da çok zorlu süreçler yaşadığını belirterek, “Babam da çok büyük acılar çekti. O da sonuçta 2 evladına dair haber alamadı. Tabi onun için de zorlu bir süreçti. 2 kardeş olarak ikimiz de ihraç olduk. Bunların hepsi üst üste gelince onlar için dayanılmaz acılar oldu. Babamda kalp krizi geçirdi. Kalbi yorgun düştü. 2018’de vefat etti” diyor.

7 Temmuz 2020 – https://yeniyasamgazetesi3.com/direnis-anayi-taniyalim/