Efna’nın cennetine kıyıyorlar

Adı Efna Ustabaş, ekolojik yıkıma karşı imza topluyor. İsminin anlamını soruyorum, söylüyor: ‘Cennette olan güzel gözlü kız anlamına gelir.’ Efna’nın da gerçekten cennetten çıkma kocaman ve çok güzel gözleri var.

Efna, oyun alanlarına dikilen binalardan, ağaçların kesilmesinden yakınıyor. Şöyle diyor Efna: ‘Nasıl bir mahallem olsun isterim, yemyeşil bir mahallem olsun isterim. Oyun alanlarımızın çok olduğu ve rengarenk bir dünya.’

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) düzenlediği Demokratik Cumhuriyet Konferansı’nın ikinci gününde yine İstanbul Bakırköy’de Cem Karaca Kültür Merkezi’ndeyiz. Yetişkinlerin yoğun katılım sağladığı konferansın birkaç küçük katılımcısı da vardı. Onlarda biri dikkatimi çekiyor, elinde A4 kağıdına yazılmış bir metin ve altında imzalar. Kısa bir gözlem yapıyorum, ne yaptığını anlamaya çalışıyorum. Bir anda uzaklaşıyor, peşinden gidip tanışmak istediğimi söylüyorum ve yaptığı çalışmayı soruyorum. Beni çok şaşırtan cevaplar veriyor.

‘En genç direnişçimiz’

Adı Efna Ustabaş, ekolojik yıkıma karşı imza topluyor. İsminin anlamını da söylüyor: “Cennette olan güzel gözlü kız anlamına gelir” diyor. Efna’nın da gerçekten kocaman ve çok güzel gözleri var. Bir imza da ben atıyorum. Efna, annesi ve dayısıyla sabah 9 buçuk, 10 gibi Ümraniye’den konferans için Bakırköy’e gelmiş, altıncı sınıf öğrencisi. Efna ile röportaj yapmak istiyorum ancak ailesinden de izin almam gerektiğinin farkındayım. Önce dayısından, sonra yanımıza gelen annesinden izin alıyorum. Dayısı, Efna’yı “Bizim en genç direnişçimiz” diye tanımlıyor. O da buna gülümseyerek karşılık veriyor.

Tek başına 100 imza topladı

Öğlen olduğunda Efna artık 100 imza toplamıştı. Sohbete başlıyoruz, her şeyin çok farkında olarak cevap veriyor. Çocukların oyun alanlarına beton binalar dikilmesine kızgın Efna, “Bizim evimizin karşısında boş bir arazi vardı, biz orada top oynuyorduk, bisiklet, paten sürüyorduk, sonra o alanı bina yaptılar. Artık hiçbir yerde oynayamıyoruz. Sadece sokak var, sokaktan da sürekli arabalar geçiyor. Oyun alanımız artık yok. Bundan şikayetçiyim” diyor.

Her yer beton

Ağaç kıyımlarının içinin acıtmasının sebebi sadece oyun alanlarının yok olmasından değil. Efna, “Büyüklerimizin içtiği sigara bile ağaçtan yapılıyor, defterler, kağıtlar, ağaçları sürekli kesiyorlar. Bu kötü bir şey. Artık fotosentezimiz kalmadı. Oyun oynamak için evimizden uzak bir kilometre ileride bir yere gidiyoruz. Sadece oyun oynamak için bir kilometre yol gidiyoruz. Oyun alanlarımız bize kalsın” diye vurguluyor.

‘Bence iyi bir şey yaptı’

İsveçli Greta Thunberg’in iklim değişikliği karşısında acilen adım atılması talebiyle başlattığı eylemi hatırlatıyorum. Haberdar olup olmadığını merak ediyorum. Elbette haberdar olmuş Efna ve “Bence iyi bir şey yaptı” diye de ekliyor. Okullarda ekolojik yıkımın işlenmediğine dikkat çeken Efna, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ben bazen bazı hocalarımıza bu konulardan bahsediyorum ama hemen konuyu kapatıyorlar. Konuşmuyorlar. Okulda ekolojik yıkıma dair hiçbir aktarım olmuyor ve işlemiyoruz. Sadece küresel ısınmayı işliyoruz, o da bir kere değinip hemen geçiyorlar o konuları.”

Bu durum bizi üzüyor

Arkadaşlarının da kendisi gibi düşündüğünü kaydeden Efna, “Ekolojik yıkımla ilgili öğretmenlerden, annem ve babamdan çok arkadaşlarımla konuşuyorum. Onlar da benim gibi düşünüyor. Onların mahallelerinde iki-üç tane oyun alanı ve park varmış onları yok etmişler, sürekli binalar yapmışlar, 10 katlı falan bunları söylüyorlar. Bu konuları konuşuyoruz. Her taraf beton, bizim evin karşısı güneşe bakıyor, bir orada bir-iki ağaç var başka da yok. Her yer beton. Çim var bakıyorsun ertesi gün yok neden çünkü söküyorlar. Her çocuk gibi bu durum beni üzüyor” diyor.

Artvin’de ağaç bırakmadılar

Artvin yeşilin cenneti diye tabir edilen kentlerden biridir. Ancak buradaki kıyımı da yakından takip eden Efna’nın, buna karşı da söyleyecekleri var: “Mesela benim memleketimde bile artık ağaç, çim, yeşil alan kalmamaya başladı. Artvinliyim orada ağaçları kesiyorlar, memleketimde 10-15 çocuk var onlarla toplanıp soruyoruz, neden kesiyorsunuz diye. Bize ‘iznimiz var istediğimizi yaparız’ falan diyorlar. Karşı çıksak da engel olamıyoruz çünkü küçükleri dinlemiyorlar, büyükleri de dinlemiyorlar da işte…”

Bırakın çocukluğumuzu yaşayalım

Çimlerde koşup oynamak, kirlenmek, top oynamak çocuklar için artık hayal olmaya başladı. Bunu Efna’nın sitemlerinden de anlayabiliyoruz. Efna’nın şöyle bir talebi var: “Nasıl bir mahallem olsun isterim yemyeşil bir mahallem olsun isterim. Oyun alanlarımızın çok olduğu ve rengarenk bir dünya istiyorum. Ben sadece şunu söylemek istiyorum; biz çocukların dünyasını lütfen elimizden almayın. Bırakın çocukluğumuzu yaşayalım. Zaten birkaç yıl sonra büyüyeceğiz, genç kız olacağız sonra hiç oynayamayacağız. Parklar gitmiş olacak, çalışmaya adayacağız kendimizi, öyle bitecek çocukluğumuz.”

https://justpaste.it/b1zs8

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir