Gülcan Dereli/Yeni Yaşam-Yaşama Dair
Dünyanın hiçbir yerinde karşıdan karşıya geçerken bu kadar çok insan yaşamını yitirmiyor. Son bir yıl içerisinde neredeyse her gün bir kişi yolun diğer tarafına geçmek isterken yaşamını yitirdi. Yaya geçitlerinde, otobüs beklerken duraklarda, herhangi bir caddeden karşıdan karşıya geçerken, yollarda ölüyoruz. Yaşam hakkımız çalınıyor. Yayaların sokakta, caddede geçiş üstünlüğü olmasına rağmen bu üstünlüğü direksiyon başına geçen çoğu kişi gözetmiyor. Bunların içinde devletin kolluk gücü başı çekiyor. Önceki gün yine bir yurttaş yaşamdan koparıldı. Diyarbakır’da karşıdan karşıya geçmek isteyen genç mühendis Cihan Can, zırhlı polis otobüsünün çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Bu olay ilk değil elbette. 5 yaşındaki Efe Tektekin de yine zırhlı polis aracı çarpması sonucu yaşamını yitirmişti. Bunun gibi çok sayıda örnek var.
Çünkü zırhları var
Yasalar her konuda olduğu gibi bu konuda da işlemiyor. Birçok davada yayanın kusurlu olduğuna karar veriliyor. Nitekim Efe’nin ölümüyle sonuçlanan olaya dair hazırlanan bilirkişi raporunda Efe suçlu bulunmuştu. Bu ölümler cinayet olarak tanımlanmıyor. Bahaneler hazır tabi, ‘Geçmemesi gereken yerden geçti’. ‘Oradan karşıya mı geçilir.’ ‘Önüne baksaydı…’ Hep yaya suçlanıyor. Ancak sürücüler ne yapsın değil mi? Hiç suçları yok! Sürücülerin araç kullanırken insan yaşamını çalan manevralar yaptığını ise sorumlular söyleyemiyor. Niye? Çünkü zırhları var. Peki bunlar için ne yapmalı? Zırhları ortadan kaldıracak adaletin işlemesi için mücadele etmeli.
Yaya hakkı yok
Yayalara çarpmak trafik kazası olarak değerlendiriliyor. Yayalara öncelik hakkı tanınmadığı gibi ölümler, kayıtlarda kaza olarak yer alıyor.
Karayolu ağında 2018 yılında gerçekleşen trafik kazalarında ölenlerin yüzde 42,9’u sürücü, yüzde 34,9’u yolcu, yüzde 22,2’si yayalardan oluştu. Türkiye’de 2018’de trafikte 6 bin 675 kişi öldü. Bu kişilerden 3 bin 368’i olay yerinde, 3 bin 307’si yaralanıp sağlık kuruluşlarına sevk edildikten sonra olayın sebep ve tesiriyle 30 gün içinde hayatını kaybetti, 307 bin 71 kişi de yaralandı. Yaptığımız araştırmalara göre 2018’de 1481 yaya araç çarpması sonucu yaşamı yitirdi. Bu rakam geçen yıla ait. Bu yılda yaşananların verilerine ise maalesef ulaşamadık. Bu verilere ulaşmak da oldukça zor.
Yaya hakları ve demokrasi
İstanbul Makine Mühendisleri Odası Mak. Y. Müh. Fren ve motorlu araçlar uzmanı Alpay Lök, yaya haklarını ilişkin bizimle bilgilerini paylaştı. Alpay Lök, şöyle kaydetti: “Yaya geçidi tasarımının kökeni neresidir? Yanıt: Romalılar Pompei / Napoli / İtalya. Yaya geçidi ve yaya haklarının en az iki bin yıllık olduğunu varsayabiliriz. Posta pulu 1971’de Almanya’da trafik kanununda yapılan değişikliği tanıtmak için basılmış. Yaya geçidinde öncelik hakkı olan yayalara, hızını azaltmadan yaklaşan sürücülere elle ‘yavaşla ve dur’ anlamında uyarı işareti yapma hakkının verildiğini anlatıyor. Yeni yetişen genç kuşaklara trafik eğitimi verilmesi, trafikteki hak ve görevlerinin mümkün olan en erken yaşlarda öğretilmesi önemli. Hatta o kadar önemli ki, bu aynı zamanda bir vatandaşlık ve demokrasi eğitimi.
Nasıl mı?
Aşağıdaki cümleler Prof. Dr. Erol Manisalı’nın 11 Temmuz 2011 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki köşe yazısından alındı. Manisalı’nın yaya geçidi ve yaya haklarını anlatan yazısında ‘Bir toplumda trafik kurallarına uyum demokrasinin en önemli göstergelerinden birisidir.’ ‘Yolu geçerken yaya geçidini kullanma hakkı elinden alınan vatandaş siyasal, sosyal ve iktisadi olarak da demokrasinin gerektirdiği katılımları gerçekleştiremez. Her zaman üzerine gelen bir güç bulunur.’ ‘Güç bende’ diyenler her şeye egemen olmaya başlarlar. Ortada demokrasi diye bir şey kalmaz.’ ‘Yaya geçidindeki denge ile küresel dengeler arasında bir örtüşme vardır. Ancak bu konuda tersine bir korelasyon geçerlidir. Yaya geçidinde kurallara uyulmayan ülkeler ya işgal edilirler ya da himaye altına alınırlar. Çünkü o ülkelerde demokrasi çalışmaz.’
Alpay Lök’e göre yukardaki cümlelerden çıkarılabilecek özet şu: “Bağımsızlık ve demokrasiyi korumak için yaya haklarını öğretmek, korumak ve kullandırmak şart. Kamu yönetimi öncülük etmeli. Yaya geçidinde durmayan sürücüye daha yüksek cezaların yanı sıra yayalara ‘hakkını koru ve kullan’ bilinci verilmesi gerekli. ‘Ya kullan ya da kaybet’ doğada ve evrimde geçerli olan bu kural demokrasi ve yaya hakları için de geçerli. Yayaların trafikteki haklarını kullanmaları ve savunmaları aynı zamanda ülkelerinin bağımsızlık ve demokrasisini savunmalarıdır.”
28 Aralik 2019 https://yeniyasamgazetesi3.com/karsidan-karsiya-gecerken-oluyoruz-gulcan-dereli/