Gülcan Dereli/Yeni Yaşam
Koronavirüs, hükümete yönelik yetersiz tedbir eleştirileri eşliğinde hızla yayılırken, dayanışma ağları da güçleniyor. Batıda ve Kürt kentlerinde kurulan dayanışma ağları temsilcileri gazetemize konuştu. Ortak vurgu ‘Dayanışma yaşatır’ oldu
Koronavirüs tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla yayılıyor. Ancak hükümet halkın ihtiyaçlarını karşılayacak zeminler hazırlamadığı gibi hekimlerin ve sağlık çalışanların can güvenliğini sağlayacak ekipmanlar konusunda bile yetersiz. İlk olarak Çin’de ortaya çıkan ve hızlı yayılan koronavirüs salgınıyla ilgili tüm dünya ülkeleri hızla önlem alırken, İtalya ve Türkiye önlem ve tedbir almadığı için eleştirilerin odağında. Ayrıca bütün dünyada dayanışma örnekleri orta çıkarken Türkiye’de virüs fırsatçıları hortladı. Buna karşılık batıda ve Kürt kentlerinde halk dayanışma ağları ile unutturulmak istenen komşuluk ilişkilerini güçlendirmeye ve dayanışma başladı. Biz de okurlarımız için Kürt kentleri ile batı kentlerinde kurulan dayanışma ağlarının temsilcileri ile konuştuk. Gezi ruhuna vurgu yapan dayanışma ağlarının ortak bir cümlesi oldu: Dayanışma yaşatır.
‘Gezi ruhuyla çalışıyoruz’
KADIKÖY DAYANIŞMA AĞI KORAY TÜRKAY: Biz aslında Gezi’den sonra Kadıköy’de toplumsal sorunlara karşı birlikte mücadele edenler olarak tabii ki buradaki kurum temsilcileri de bireyler de içinde olmak üzere bir araya gelmiştik. Tayyip Erdoğan’ın virüse karşı önlemler paketi açıklamasında şunu gördük. Yani patronlara kredi imkânları açılırken işçilere, emekçilere kolonya ve dua çıktı paketten. Biz dedik ki tamam bu büyük felakette halk kendi kaderine terk edilecek. Dolayısıyla halkın kendi öz gücünün yüklenmesi, dayanışma içinde harekete geçirmesi gerekiyor. Kolaylaştırıcı olmak adına da buradan doğru daha önce birlikte mücadele etmiş Kadıköy yerelinde özellikle birçok kurum ,siyasi parti bireylerden ekip hemen bu işi ele aldı. Ve oradan doğru bir olgunlaşma gerçekleşti.
Birçok insan devletin hizmet için verdiği numaralara ulaşamadıklarını söylüyor ve bize ulaşıyorlar. Mesela dün 85 yaşındaki bir komşumuzun 70 yaşındaki kardeşinin yanına gitmesi gerekiyor ve kardeşi çıkamıyordu biz yine hijyene çok dikkat ederek, 85 yaşındaki komşumuzu Kadıköy’den Gayrettepe’ye götürdük.
Yeni başladığımız bir şey de var. Kadıköy’de kafe, bar ve restorant gibi yerler çok, burada çalışanların çoğu güvencesiz çalışıyordu ve şimdi işsiz kaldılar. Onların ciddi anlamda sıkıntıları var. Kuru gıda paketi kampanyası gerçekleştirdik. Kampanyaya ilk etapta iyi bir katılım oldu. Paketleri hazırladık. Bunları yarından (bugün) itibaren dağıtmaya başlayacağız.
Kadıköy’de oluşan dayanışmayı, biz İstanbul’un emekçi mahallelerine de götürüyoruz. Bu bakımdan da dayanışma ağları içerisinde de bir ilişki ve koordine söz konusu. Kadıköy’den sonra ortaya çıkan, Şişli, Beşiktaş, Sancaktepe, Sarıyer, Avcılar, Maltepe, 7-8 kadar ilçeyle ilişki içerisindeyiz.
Böyle bir süreçte en yakınındaki insanlarla dayanışması önümüzdeki günlerde çok büyük bir ihtiyaç olduğu açığa çıkacak. İktidar ilk rauntta havlu attı. Bunu gördük. Sağlık çalışanlarına koruma ekipmanı dahi veremeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Önümüzdeki günlerde çok ciddi anlamda sıkıntılar yaşanacak. Biz o günlerin hazırlığını bugün bu dayanışma ağlarıyla sağlamaya çalışıyoruz. Tüm insanların da bu dayanışma ağları çerçevesinde birbirleriyle tanış olmaları birbirleriyle dayanışma pratiklerini şimdiden olgunlaştırmaya çağırıyoruz.
Zor bir süreç ama olanaklar yüksek. En azında dayanışmanın yükseğe çıkma olasılığı olan bir süreç. Bu sürecin 2 olasılığı var ya çok büyük bir neo-liberalizme tekabül eden bireycileşme, artık bireycileşmenin de ötesinde neo-bireycileşme olabilir. Ya da komün kolektif yaşama tekabül edebilecek kültürü açığa çıkabilir. Biz dayanışma kültürünün hayata geçmesi ve dayanışmaları da birbirine bağlayan bir birlikteliği teknolojinin ortaya koyduğu olanaklarla gerçekleştirebileceğimizi düşünüyorum.
‘Amed’i dayanışma yaşatır’
HDP DİYARBAKIR GENÇLİK MECLİSİ YILMAZ UZUN: HDP Gençlik Meclisi olarak 65 yaş üstü insanların sokağa çıkmasının yasaklamasının ardından dayanışma ağı kurduk. 65 yaş üstü yurttaşların ve kronik hastaların ihtiyaçlarını karşılamak için kolları sıvadık. Koronavirüs tehdidi büyürken evde kal çağrıları yükseldi. Hükümetin Kürdistan’da iyi tedbir almadığını gördük. Biz de HDP gençliği olarak milletvekilleriyle halkı bilgilendirmek için sokaklara megafonlarla inerek koronavirüsün büyük bir tehlike yarattığı bilgisini halka anlatmaya çalıştık. Birçok mahallede HDP Gençliği çalışma yürütüyor.
Dayanışmalarımızı daha da büyütmeyi hedefliyoruz. Yoksul aileler için ayrı bir çalışma başlattık. Yardım paketleri hazırlamaya başladık. İleriki günlerde yardım paketleri, tespit edilen yoksul ailelere dağıtılacak. Bu yasaktan sonra bizim iletişim kurduğumuz birçok yaşlı insanı korku sarmıştı. Hatta biz bile birçok kez bu durumla karşılaştık. Bizim de onlara benzer saldırılarda bulunacağımız düşünüp tepkili yaklaşımlar da oldu. Bu yapılan saldırılar yaşlı insanlarda ciddi bir korku yaşanmasına sebep oldu. Biz HDP Gençliği olarak onlarını sağlığının riskte olduğunu anlatıp bilinçlendirmek için çaba sarf ettik ve hiçbir kimseyi zorla evine gönderilmesini doğru bulmuyoruz. Bilgilendirdiğimiz insanlar kendileri evlerine gidiyor zaten.
Kürdistan ve Türkiye kentlerindeki tüm gençlere sesleniyoruz, kendi mahallerinde koordine olup bir Meclis kursunlar ve ihtiyacı olanlara ulaşmaya çalışmak için bir dayanışma ağı oluştursunlar. Biz; yoksul, ihtiyacı olan herkesle dayanışmaya hazırız, ihtiyacı olanı tespit edip bizim ilçe örgütlerimize bildirdikleri takdirde hepsine yardım kolilerimizi ulaştırmaya çalışacağız. Ayrıca Amed gençliğine sesleniyorum. Kendi mahallelerinde tespit ettikleri yoksul, ihtiyacı olan insanları bize ulaştırsınlar dayanışalım çünkü dayanışma yaşatır.
‘Komşuluk yeniden keşfedildi’
BEŞİKTAŞ DAYANIŞMA AĞI MURAT YILDIRIM: İstanbul’da ilk Kadıköy’de olunca biz de birkaç arkadaş Beşiktaş’ta böyle bir şey olur mu diye düşündük. Sonrasında bir Facebook’ta grubu kurduk. Sonra afişler yaptık ve bulunduğumuz mahallelerde apartman girişlerine yapıştırdık. Öncelikli olarak aldığımız tepkilerin tamamı olumlu. Sürekli olarak dayanışma gönüllüsü olmak isteyen telefonlarla karşılaşıyoruz. Aynı şekilde taleplerde bulunanlar var. Memlekette 65 yaş ve üzeri, sokağa çıkmasın denildikten sonra bu insanların ihtiyaçlarını karşılanması konusunda çok büyük eksiklikler var.
Vefa Grubu denildi ama numaraları arıyorsunuz cevap alamıyorsunuz. Veya Kaymakamlıkları arayabilirsiniz dendi o numaraları arıyorsunuz aynı şekilde ulaşılamıyor. Haliyle insanlar aslında hemen kapı komşularından alabilecekleri bir dayanışma ağına yönelmiş durumda şu haliyle de.
Günlerdir evinde kal çağrıları yapılıyor ama kimse şunu söylemiyor. 65 yaş üstü emekli olmuş insanlar çalışmak zorunda kalıyor. Bu insanlar işe gitmek zorunda. Bu memlekette şu an sokağa çıkma yasağı ilan edilirse, kiraların, faturaların, temel ihtiyaçların karşılanması lazım.
Şunu vurgulamak istiyorum. Düne kadar unuttuğumuz komşuluk ağlarını yeniden geliştirdik. Bu virüs hiçbir sınıfsal yan tanımıyor. Ancak bu hastalık bulaştığında ve sonrasında sınıfsal bir ayrım ortaya çıkıyor. O yüzden “dayanışma yaşatır” diyorum.
‘Bursa emekçi kenti’
BURSA HALKEVİ ŞUBE BAŞKANI ANIL GÜNEŞ: Bu dayanışma ağını herhangi bir kurumsal kimlikle kurmadık. Ben de dayanışma ağının bireysel olarak bir bileşeniyim. Bir grup genç olarak süreci değerlendirirken, koronavirüs gündemi içerisinde sohbet ederken aslında sosyal medya üzerinden dönen bu dayanışma ağlarından da biraz etkilendik. Ortak akıl ürettik. Bu ortak akıl üzerine de bir dayanışma ağı kuralım dedik, 3 gençle başladık. 20’li yaşlarında insanlarla sosyal medya hesapları oluşturarak, yaymaya başladık. Görsel hazırlayıp afiş bastırdık ve yaşadığımız Osmangazi ilçesi Kükürtlü Mahallesi’nde apartman girişlerine astık. Sosyal medya üzerinden dayanışma ağını büyütmeye çalıştık, çeşitli meslek dallarından bu ağa katılan insanlar da var. Doktor arkadaşlarımız var, dayanışmayı çok önemli ve güzel bulduklarını ve destek olabileceklerini söylediler. Hukukçulardan geri dönüşler oldu. Bursa emekçi kenti hâlâ her gün işe gitmek durumunda, bu bağlamda ücretsiz izin dayatmaları ve çıkarmalara karşı bu gibi yasal hukuki yaşayan durum ve problemlerde de hukukçu arkadaşlarımız destek olabileceklerini söyledi. Liseli arkadaşlardan da geri dönüş aldık. Onlar da ihtiyacı olan, alışveriş, eczane, hastane ihtiyacı olan yaşlı ve risk grubundaki insanlara alışveriş yapmak, çeşitli ihtiyaçları karşılamak babında dayanışma gösterebileceklerini söyledi. Tüm kentlerde dayanışma ağı kurulmalı. Bizimle ilk kuruluş aşamasında iletişime geçerlerse yöntem üzerine onlarla bu konuda da dayanışma gösteririz. Herkese parasız sağlık, yaygın test uygulaması bu bağlamda kamusal hizmetlerin, parasız enerji ve su tüketiminin de sağlanması gibi taleplerde çalışmamızı sürdüreceğiz. Hayati ve kritik bir dönemden geçiyoruz. Devletin tedbiri ve önlemi gerçekten içler acısı ancak halk kendi dayanışmasıyla en az zararla atlatır diye yorumluyoruz.
‘Dayanışma ekip işi’
ÜSKÜDAR DAYANIŞMA AĞI PELİN AKMOREN: Dünya çok zorlu bir süreçten geçiyor. Türkiye de daha zorlu bir süreçten geçiyor ne yazık ki. Sosyal devlet olarak halkın ihtiyaçları karşılanmadığı, ücretli izine bile çıkmadığı için insanlar hâlâ işe gidiyor ve gitmeyen işini kaybediyor. 65 yaş üstü insanlar zorunlu olarak eve kapatılıyor. Bu yaşananlardan dolayı kendi aramızda dayanışmamız gerektiğini düşünerek, bu ağları kurmaya başladık.
Ben Üsküdar bölgesinde oturduğum için bu bölgede çalışıyorum. Bu yaptığımız ekip işi, tek başına kimse bir şey yapamaz. Bunda da hani o özlediğimiz yaşadığımız Gezi ruhunun da bize çok katkısı olacağını düşünüyorum. Oradaki dayanışmanın, komün hayatın ve birbirimize desteğin de hiçbirimizin unutmadığını düşünüyorum. Bu zor günleri de aşmak için Gezi ruhuyla çalışmaya başladık. Öncelikle sosyal medya üzerinden insanlara ulaşmaya başladık. Apartman gönüllüleri belirlemeye çalışıyoruz. Alışveriş için ihtiyacı olanların ihtiyaçlarını karşılamak için ya da erzak ihtiyacı olanların ihtiyacını karşılamak için gönüllüler oluşturuyoruz. İhtiyacı olana ulaşmak isteyenleri de yani alanla vereni karşılaştırmak istiyoruz. Biz 65 yaş üstü dışarı çıkamayan insanlara ilacını götürüyoruz mesela eczaneler ücretli mi yapıyorsunuz diyen oldu. Yani tamamen bunun gönüllülük temeline dayandığını söylüyoruz. Çok olumlu tepkiler de alıyoruz. İnsanlar bize katılmak istiyor. Bütün her yerde, bütün bu dayanışma ağlarının çoğalmasını diliyorum.
Dayanışma ağları bağlantıda
MERSİN DAYANIŞMA AĞI ETHEM DİNÇER: Biz ağı oluşturalı henüz bir hafta oldu. Daha önce sadece bir düşünceydi, şimdilik ihtiyaç tespiti, ulaştığımız arkadaşlarımızdan kim ne yapabilir meselesini anlamak gibi. Aracıyla yardımcı olabilecekleri, aynı yardımda bulunabilecekleri mahalle mahalle belirliyoruz. Onlar için bir yer belirledik, adres verdik, oralara bırakıyor, listeliyoruz. Talepler gelmeye başladı. İşsizlik başladı, bir yandan yaşlılar var, yerel yönetimlerle de bağ kurmaya çalışıyoruz. HDP ve Emek-Demokrasi Platformu’nun da ağları var, onlarla da görüşmeler yaptık, kontak halindeyiz.
‘İş başa düştü’
BAĞCILAR DAYANIŞMA AĞI CENGİZ YILDIZ: Krizin daha çok büyüyeceğini tahmine ediyoruz ve kendimizi buna göre hazırlamaya çalışıyoruz. Kriz masasını kurduk, ilçedeki her mahallede mutlaka bağlarımız var, en iyi şekilde halka cevap olma gayretindeyiz. Kısa süre içerisinde ne yapabileceğimizi belirleyip harekete geçeceğiz. Elimizde zaten listeler var, hastalar, yaşlılarla ilgili gençlerimiz var. Bu temelde ne yapabiliriz, halka nasıl cevap olabiliriz, hızla ele alacağız. Devlet sadece evden çıkmayın diyor ama bir şey yapmıyor. Bizim artık kendimizden başka dostumuz yok.
‘Herkes dayanışmaya katılsın’
MALTEPE DAYANIŞMA AĞI ALİ KEMAL İPEK: Biz zaten 8 yıldır Maltepe’de Maltepe Forumu olarak varız. Belki de Türkiye’nin bu kadar uzun süren tek forumuyuz, rutin toplantılar yapıp o günlerde ne tür bir gündem varsa refleksimizi gösteriyoruz. Korona gelişince de hemen bunun üzerinden işe başladık. Sürecin daha başındayız. Uzun sürecek, neyle karşılaşacağız tam bilmiyoruz ama hazırız. Gıdadan tıbbi malzemeye kadar hepsini temin etmeye çalışacağız. Arkadaşlarımıza maskeler yaptırdık, onları dağıtıyoruz. Talepleri karşılamaya çalışacağız. Whatsapp üzerinden bir kayıt sistemimiz var, Facebook’ta sayfamız var, oralardan ekliyoruz, bire bir arıyoruz. Zaten Maltepe’de herkesle ilişkimiz var. Ağımıza herkes katılmalı. Zaten dayanışma ağlarının da bir iletişimi var, gerektiğinde yönlendirmeler yapılabiliyor.
‘Amacımız insanlara yardım’
SARIGAZİ DAYANIŞMA AĞI DİYAR GÖK: Biliyorsunuz İstanbul’un her tarafında dayanışma ağları kuruluyor. Sarıgazi’de de bunun kurulması gerektiğini düşündük ve başladık. Risk grubunda olmayan gönüllü genç arkadaşlarla kendimizi dezenfekte edip halka destek olmaya çalışıyoruz. Amacımız insanlara yardımcı olabilmek. Başvuru formumuz var, ihtiyacı olan başvurabiliyor ya da biz onları buluyoruz. Dayanışma amacıyla destek olmak isteyenler de arayabiliyor. Genel olarak risk grubundaki yaşlılar, ekonomik olarak kötü durumda olanlar var. Bir iki ay sonra sorun iyice ağırlaşacak gibi görünüyor. Ona göre hazırlık yapıyoruz.
30 Mart 2020 Pazartesi – https://yeniyasamgazetesi3.com/koronavirusun-panzehiri-dayanismadir/