Dünya Öğretmeler Günü’ne Türkiye ve bölge kentlerindeki öğretmeler buruk giriyor. 460 bini atama beklerken, 55 bini KHK ile ihraç edildi. Son 3 yılda 52 öğretmen yaşamına son verdi. Gazetemize konuşan Darılmaz, ‘Öğrencilerim hep düşlerimde’ dedi
Bugün 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü. UNESCO tarafından ilan edilen bugünde Türkiye ve bölge kentlerinde birçok eğitim emekçisi okullarda öğrencileri ile birlikte değil. Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile yaklaşık 55 bin öğretmen ve yaklaşık 7 bin 500 akademisyen görevinden ihraç edildi. Atanamayan öğretmen sayısı yüzbinleri aşmış durumda. MEB’in verilerine göre 376 bin 709, Eğitim Sen’in verilerine göre ise formasyon alanlarla birlikte, 460 bin işsiz öğretmen atama bekliyor. Büyük bir umutla MEB’in kadro açmasını bekleyen öğretmeler, çeşitli meslek gruplarında çalışarak hayata tutunmaya çalışıyor. Binlercesi ise ataması olmadığı için öğretmenlik hayalinden vazgeçiyor. Son 3 yılda atanamadığı için intihara sürüklenen öğretmen sayısı da her geçen gün artıyor. Son 3 yılda 52 öğretmen atanamadığı için hayatına son verdi.
‘İtibarsızlaştıranlar kaybedecek’
Gazetemiz Yeni Yaşam’a konuşan KHK ile ihraç edilen öğretmen K. Seher Darılmaz, “15 Temmuz sürecinden sonra ilan edilen OHAL ve ardından gelen KHK ile kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan 130 bin insan bir gecede işlerinden atılıp terörist ilan edildiler. Ben de bu insanlardan biriyim. Hiçbir gerekçe sunulmadan, KHK listesinde birer sayıdan ibaret oldum. Tam üç yıldır çok sevdiğim mesleğimi yapamıyorum. Hiçbir hukuksal süreç işletilmiyor. Adeta kendi suçumuzu veya suçsuzluğumuzu ispata çalışıyoruz. Kaderimizi OHAL Komisyonu’nun vereceği karar belirleyecek. Bu kararların ne kadar tarafsız olduğu meçhul!” diye konuştu.
‘Öğrencilerim hep düşlerimde’
Öğrencilerine olan özleminden bahseden Darılmaz, “Üç yıldır öğrencilerimden uzak tutulmaktayım. Ne için? Eğitim Sen Sendikası üyesiyim. Çalıştığım süre içerisinde sendikamın aldığı kararlar doğrultusunda hareket ettim. Bilimsel-laik anadilde eğitimi savunmak, insan hak ve özgürlüklerini talep etmek, demokratik bir Türkiye istemi ile mücadelemi sürdürmem ihraç nedeni olabilir mi? Bu süreçte mesleğimi yapamamam, (diplomalarımızın işlevsizleştirilmesi, yurt dışı yasağı) ben de travmalara neden oldu. Öğrencilerim düşlerimde hep” dedi.
‘Bizler işimize geri döneceğiz’
Hak aramaya devam edeceklerinin altını çizen Darılmaz, “Yaşadığımız hukuksuzlukları dile getirerek ve dayanışma ağını büyüterek aşmamız gerektiğini ve KHK’lilerin toplumsal bir yara haline geldiğini topluma anlatmak, toplumların vicdanına seslenmemizin, işimize geri dönmek için mücadele etmek gerektiği. Hukuksuzca atıldığımız işimizi, gasp edenler, bizleri itibarsızlaştıranlar, sivil ölüler haline getirenler şunu unutmasınlar; bizler işimize geri döneceğiz, bizleri KHK listelerine ekleyenler hesap verecekler!” ifadelerini kullandı.
‘Adalet tesis edilecek’
Bugün öğrencilerinden ayrı olmanın hüznünü yaşadığını kaydeden Darılmaz, “5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde; okulumuzda ve öğrencilerimizle olamamanın hüznünü yaşıyoruz. Elbet bu günler geçecek. Bizleri vebalı gibi KHK yaftası yapıştıranlara inat öğrencilerimize kavuşacağız. Adalet mutlaka tesis edilecek. Bütün eğitim emekçilerinin günü kutlu olsun” dedi.
Öğretmenler geçinemiyor
Eğitim sisteminde yaşanan sorunlara dikkat çeken İstanbul Eğitim Sen 3 Nolu Şube Mali Sekreteri Serkan Derdiyok, “Öğretmenlerin içinde bulunduğu durumu anlamak için eğitim sistemimizin durumuna bakmak gerekiyor. Bu sistemin bir parçası olarak şunu rahatlıkla ifade etmem gerekir ki; Vatandaş kamudan aldığı eğitimi sorgular durumda ve verilen eğitim ve olanaklardan haklı olarak pek memnun değil. Çünkü eğitime ayrılan pay ve eğitime yapılan yatırımlar pek yeterli değil. Okullarda donanım sıkıntısı oldukça fazla, sınıf mevcutları çok kalabalık” dedi.
Çalışan öğretmenlerin maruz kaldıklarına da dikkat çeken Derdiyok, “Öğretmene gelince, İstanbul gibi bir kentte asgari ücretin altında çalışan öğretmenler var. (ücretli öğretmenler) Kamuda açık olduğu halde ataması yapılmadığı için bu işi çok düşük ücret karşılığında yapmak zorunda kalıyorlar. Herhangi bir iş güvenceleri de yok. Malumunuz ülkede ekonomik kriz var. Mevcut kadrolu öğretmenler bile geçinmekte çok zorlanıyorlar.
“Öğretmen dediğimiz kişi kendini geliştirmek için sürekli kaynağa ihtiyaç duyar. ( kitap, seyahat, tiyatro, müze, sinema…) Bunları ekonomik sıkıntı çekerken yapmak pek mümkün olmuyor maalesef. Bahsettiğim sebeplerin hepsi öğretmenlik mesleğine bakış açısını etkiliyor. Vatandaştan tutalım ülke yöneticilerine kadar herkes sorunu öğretmen üzerinden değerlendirmeye başlıyor bu sefer, bu da öğretmenlik mesleğinin saygınlığına gölge düşürüyor” ifadelerini kulandı.
24 Kasım’ı kabul etmiyoruz
5 Ekim’in önemine dikkat çeken Derdiyok, “24 Kasım 1980 darbesinin getirmiş olduğu bir kutlama günü. O dönemde tüm demokratik STK’ler kapatılmış (bunların içinde öğretmen sendikası olan TÖB- Der de vardı.) ve emekçi öğretmenler üzerinde ciddi baskılar oluşturulmuştur. Bunu yapan bir yönetimin 24 Kasım’ı öğretmenler günü olarak belirlemesi ve hadi kutlayın demesini kabul etmiyoruz” dedi.
‘Tarihi gidişatı mücadelemizle değiştireceğiz’
5 Ekim’e ilişkin yazılı açıklama yapan Eğitim Sen, “Yıllardır bin bir emekle, alın teriyle kazandığımız mesleklerimiz bir gece yarısı hukuksuzca ellerimizden alındı. Geçmişimiz ve onurumuz olan TÖS’lü, TÖB DER’li arkadaşlarımıza yaşatılanlar, bize ve aynı zamanda sevdiklerimize, çocuklarımıza, eşlerimize, ailelerimize yaşatıldı. Çalışma hakkımızı, sağlık hakkımızı, yurt dışına çıkış hakkımızı özetle yaşam hakkımızı yok saydılar. Mahkeme kararları, savcılıklardan aldığımız soruşturmaya, kanıta dayanmadan ihraçların yaşatıldığına dair belgeler, hukukun en temel ilkeleri göz ardı edildi” ifadelerini kullandı.
Yaşamına son veren öğretmenlerin de unutulmadığı açıklamada, “Kaybettiğimiz her arkadaşımızın acısını birlikte yaşadık yüreğimizin en derinliklerinde… Bize tarih boyunca eşine rastlanmayacak haksızlıkları, hukuksuzlukları yaşattılar. İstediler ki dayanışmadan, mücadeleden, umut etmekten vazgeçelim. Başaramadılar, başaramayacaklar…” diye belirtildi. Yapılan hukuksuzluğa karşı ciddi bir mücadele yürütüldüğünün altının çizildiği açıklamada, “İşyerlerimizde, sokaklarda, meydanlarda ‘KHK’ler Gidecek, Biz Kalacağız’ diye haykırdık, haykırmaya devam edeceğiz” diye kaydedildi.
‘Düşleri yazacağız’
Açıklamada, “Biz bu ülkenin öğretmenleri, akademisyenleri, eğitim ve bilim emekçileri olarak yaşamın her alanında üretmeye, öğretmeye devam ediyoruz. Çünkü biz ‘Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek’ mısralarını birlikte söylemekten, ülkemize ve dünyaya dair hayallerimizi, umutlarımızı ilmek ilmek örmekten; eşitlik, özgürlük, demokrasi, barış, laiklik için; haklarımız, geleceğimiz için tüm eğitim, bilim emekçilerinin ve öğrencilerimizin geleceğe dair düşlerinin bu topraklardaki öyküsünü yazmaktan vazgeçmeyenleriz” denildi.
‘Mücadele sürecek’
Tarihin gidişatını etkileyen bir mesleğin temsilcileri olduğunu belirten Eğitim Sen, “Öğretmen umuttur, gelecektir’ sesini hep birlikte haykırmaya devam edeceğiz. Mücadele ile dayanışma ile mutlaka ama mutlaka geri döneceğiz” ifadelerinin adından “5 Ekim Dünya Öğretmenler Günümüz kutlu olsun” denildi.
Meriç’te ölenlere devlet sevindi
KHK ile ihraç edilenlerin yaşam mücadelesine dikkat çeken akademisyen Bayram Erzurumluoğlu, “1 yaşında bebeğiyle yola çıkan kadın nasıl bir durum yaşıyor da bebeğinin hayatını riske atarak Meriç’ten göç etmek zorunda kalıyor? KHK’lilere ya aç kalın ya da ölün denilmiştir. Asıl FETÖ’cüler AKP’nin kolunun altındadır. KHK ile ihraç edilenler, kadınlar, çocuklar ve aileler ölüme sürüklenmiştir. Meriç’te ölenler için devlet ‘biz yapamadık denizde öldüler’ diye sevinmiştir. Burada büyük zulüm vardır. Bu insanlar ölüme mahkum edilmiştir” dedi.
Kürtçe öğretmenleri gönüllü çalışıyor
Türkiye’deki üniversitelerden mezun olan Kürtçe öğretmenleri de atanamama sorunuyla karşılaşıyor. Birçok okulda öğrencilerin Kürtçe seçmeli dersi seçmesine rağmen, öğretmen yetmezliğinden Kürt çocukları anadil dersinden mahrum kalıyor ya da uzman olmayan öğretmenlerin bu dersleri vermesi sonucu, yetersizlikler yaşanıyor. Diğer taraftan Kurdi-Der gibi KHK’lerle kapatılan birçok sivil toplum kuruluşunda öğretmenlik yapan Kürtçe öğretmenlerin herhangi bir güvencesi bulunmuyor ve dersleri gönüllü bir şekilde veriyor.
4 Ekim 2019 – https://yeniyasamgazetesi3.com/ogrenciler-duslerinde-kaldi/