Gülcan Dereli

Türklük Sözleşmesi çürüme sözleşmesidir

Barış Ünlü ile Türklük Sözleşmesi’nin güncel halini, gizli imtiyazlarını, emperyal heveslerini konuştuk: Türk-İslam sentezinin esas kurucusu 12 Eylül rejimidir. Bir devlet ideolojisi haline geldi. Türk-İslamcılık sivil siyasette ise 2015 sonrasında iktidara geldi. 2015’te kurulan, bir kısım ulusalcıyı da içine alan bu iktidar bloğunu, Gezi’de gördüğümüz sol ve feminist uyanışa ve Kürt hareketinin yükselişine karşı bir […]

Türklük Sözleşmesi çürüme sözleşmesidir Read More »

Kendi hikayemizi yazma zamanıdır

DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan ile iktidarın ülkeyi hapsettiği fotoğraftan çıkış yollarını konuştuk: Sayın Öcalan üzerinde uygulanan mutlak tecrit, devlet aklının basit bir hukuksuzluk politikası değildir. Tecridin arkasında güçlü bir siyasal akıl vardır. Sayın Öcalan’ın ön açıcı fikir ve hamleleri ürettiğini bilen devlet ve iktidar temsilcileri çözüme ve barışa tecrit uyguluyor. Tecride karşı mücadeleyi toplumsallaştırmak,

Kendi hikayemizi yazma zamanıdır Read More »

Kürt halayı asla durmaz

DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan ile Kürt halayını, şarkılarını, yol yazılarını ve siyasi tutsakları hedef alan saldırıları konuştuk: Devlet bir asfalt yazısı ile uğraşıyor, bir şarkının peşinde cadı avına girişiyor; bunların bize gösterdiği şey her şeyden önce acizlik içindeki bir zihniyettir. Devlet aciz ve çaresiz durumdadır. Devlet, Kürtleri her açıdan geriye çekmek istiyor. İkincisi Kürtlerin

Kürt halayı asla durmaz Read More »

Anneler: O Kürtlerin Başkanı, tecridi kaldırın

Her hafta İzmir’deki cezaevinin kapısındalar. Havalar sıcak. Ancak onların direniş şarkıları, zılgıtları ve mücadele inatları havadan da sıcak. Barış Annesi Nufusa Ataç anlatıyor: “Başkan’ın üzerindeki tecrit doğru değil. Hani adalet, hani kanunlar. Adalet varsa herkese olmalı. Vicdansızlar… Kürtler eski Kürtler değil. Sadece anneler bile kalsa bu dava bitmez.” Barış Annesi Hanife Gümüş, “İsteğimiz Başkanımızın üzerinden

Anneler: O Kürtlerin Başkanı, tecridi kaldırın Read More »

Hasta tutsakların ‘Serhildan’ı

Metris’te bir hücrede üç kişi. Birinin iki eli yok, biri tekerlekli sandalyeye mahkum felçli, biri de ALS hastası, yatağa bağımlı. Yıllardır birbirlerinin elleri, ayakları, gözleri olan bu üç tutsaktan Serdal Yıldırım tahliye edildi. Soluğu tekerlekli sandalyeye bağımlı Serdal’ın yanında alıyorum. Daha ilk anda yeni bir şey öğreniyorum. Serdal’ın gerçek ismi Serhildan. Serhildan iki zıt duyguyu

Hasta tutsakların ‘Serhildan’ı Read More »

Devletin paşalarına başka Kürt tutsaklara başka hukuk

Metris’te iki eli olmayan Ergin Aktaş’la birlikte kalan ağır hasta tutsak Abdulkadir Kuday, Çam Sakura Hastanesi’ne kaldırıldı. Abisi Salih Kuday, “Derin devletin paşalarının sapa sağlam olmalarına rağmen çok rahat bir şekilde cezaları ertelenebiliyor. Bu Kürt tutsaklara yapılmıyor, bu düşman hukukudur” dedi. Ağır hasta tutsak Abdulkadir Kuday 9 yıldır cezaevinde. Sağlıklı girdiği cezaevlerinde ölümcül kas ve

Devletin paşalarına başka Kürt tutsaklara başka hukuk Read More »

İşgal bitmeden çözüm olmaz

TEV-DEM Yürütme Kurulu üyesi ve PYD Başkanlık Konseyi Üyesi Foza Yusuf, Suriye’deki son gelişmeleri Özgür Politika’ya değerlendirdi: Türkiye’nin Suriye politikası aslında çöktü. Gerçekten Türkiye Suriye politikasında ektiğini biçiyor. Son protestolar ve Kayseri’deki saldırılar çok ciddi öfke ve tepkiyle karşılandı. Türkiye’nin gerçek yüzü daha fazla deşifre oldu ve bir kez daha ortaya çıktı ki Türkiye çıkarı

İşgal bitmeden çözüm olmaz Read More »

Kuday hücrelerine kadar direniyor

Tekirdağ Cezaevi’nde bir spor etkinliğinde sağ ayağım kırıldı, hastanede bel fıtığı teşhisi ile ameliyat edildim. Bu ameliyattan sonra her iki ayağım tutmaz oldu ve sağlık durumum daha da kötüleşti. Bunun sonucunda kısmi felç geçirdim. Tekrar götürüldüğüm hastanede bel fıtığı olmadığı, teşhisin ve ameliyatın yanlış olduğu, ALS hastası olduğum ortaya çıktı. Ben büyük oranda yatağa bağımlı,

Kuday hücrelerine kadar direniyor Read More »

Birbirimizin kolu, bacağı ve gözleri olduk

Mahmut Oktay adında bir arkadaşımızın buraya getirildiğini duyduk. Tek başına bir koğuşa koymuşlardı. Mahmut arkadaş tamamen yatağa bağımlı olmanın yanı sıra çenesi, damağı ve dişleri aldığı yaradan dolayı parçalandığı için konuşamıyordu. Sürekli bir uğraş halindeydik. Bu çabalarımız buranın 1. Müdürü olan Yusuf Kafadar’ı kızdırmıştı… Kuşkusuz sağlık durumlarımız birçok konuda zorlanmamıza neden oluyor. Ancak bizi ayakta

Birbirimizin kolu, bacağı ve gözleri olduk Read More »

Moral yaralarımıza iyi geldi…

Her günümüz fedakarlıklarla dolu anılarla geçti. Açlık grevimiz normal koşullarda olmadı, öyle ki bir limonu kesip, şerbet yapabilecek durumda bile değildik. Felçli arkadaşlarımızın kasları erimiş, bedenlerinde yatak yaraları oluşmuştu. Ama o pis kokulu dar hücrelerden çıkmış ve artık birbirimizin yaralarını sarma imkanımız da vardı. Moral, sağlığımıza da iyi geldi… Menemen’de ırkçı saldırıların birçok türünü görüp

Moral yaralarımıza iyi geldi… Read More »