Hasta tutsakların cezaevi günlüğü

Kuday hücrelerine kadar direniyor

Tekirdağ Cezaevi’nde bir spor etkinliğinde sağ ayağım kırıldı, hastanede bel fıtığı teşhisi ile ameliyat edildim. Bu ameliyattan sonra her iki ayağım tutmaz oldu ve sağlık durumum daha da kötüleşti. Bunun sonucunda kısmi felç geçirdim. Tekrar götürüldüğüm hastanede bel fıtığı olmadığı, teşhisin ve ameliyatın yanlış olduğu, ALS hastası olduğum ortaya çıktı. Ben büyük oranda yatağa bağımlı, […]

Kuday hücrelerine kadar direniyor Read More »

Birbirimizin kolu, bacağı ve gözleri olduk

Mahmut Oktay adında bir arkadaşımızın buraya getirildiğini duyduk. Tek başına bir koğuşa koymuşlardı. Mahmut arkadaş tamamen yatağa bağımlı olmanın yanı sıra çenesi, damağı ve dişleri aldığı yaradan dolayı parçalandığı için konuşamıyordu. Sürekli bir uğraş halindeydik. Bu çabalarımız buranın 1. Müdürü olan Yusuf Kafadar’ı kızdırmıştı… Kuşkusuz sağlık durumlarımız birçok konuda zorlanmamıza neden oluyor. Ancak bizi ayakta

Birbirimizin kolu, bacağı ve gözleri olduk Read More »

Moral yaralarımıza iyi geldi…

Her günümüz fedakarlıklarla dolu anılarla geçti. Açlık grevimiz normal koşullarda olmadı, öyle ki bir limonu kesip, şerbet yapabilecek durumda bile değildik. Felçli arkadaşlarımızın kasları erimiş, bedenlerinde yatak yaraları oluşmuştu. Ama o pis kokulu dar hücrelerden çıkmış ve artık birbirimizin yaralarını sarma imkanımız da vardı. Moral, sağlığımıza da iyi geldi… Menemen’de ırkçı saldırıların birçok türünü görüp

Moral yaralarımıza iyi geldi… Read More »

Ruhumuzu öldüreceklerdi, direndik…

2016’da İzmir Menemen R Tipi Cezaevi’ne sürgün edildim. Uzun bir Ring yolculuğundan sonra hiçbir arkadaşımın bulunmadığı bu cezaevinde boş bir blokta, kötü durumda olan tek kişilik hücreye konuldum. Tüm haklarım askıya alınmıştı. Hedefleri belliydi; beni ayakta tutan bütün değerleri alacak, ruhumu öldüreceklerdi. Açlık grevine başladım… İlkin tektim. Önce ağır yaraları olan Sibel arkadaşı getirdiler. Sonra

Ruhumuzu öldüreceklerdi, direndik… Read More »

Elleri, ayakları yok ama büyük yürekleri var

Üç hasta tutsak… Metris R Tipi’nde. Abdulkadir Kuday, tekerlekli sandalyede 40 kiloya düşmüş. Serdal Yıldırım tekerlekli sandalyede… Ergin Aktaş, o ayakta, ancak onun da iki eli yok. Bu birbirinin eli ve ayağı olan üç tutsağa durumlarını sordum. Aldığım cevaplar işte hasta tutsakların cezaevi güncesi oldu. Cezaevleri kanayan yara denir ya o bir benzetme değil gerçek.

Elleri, ayakları yok ama büyük yürekleri var Read More »